Bir Bozuk Saattir Yüreğim, Hep Sende Durur
Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile..
Seni ben geçerken,
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ”O” geçiyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
TURGUT UYAR
İnsan zamansal olarak sacayağına benziyor. Üç köşeli ve üç ayaklı sacayağının her ayağı aynı boyda ve sağlamlıkta olduğunda dengede duruyor. İnsan, geçmişi, şimdiki yaşantısı ve geleceğiyle sacayağına benzer. Bir ayakta sorun çıkarsa denge bozulur, diğer iki ayakta işlevini yitirir. Geleceğe çok odaklanıp şimdiyi kaliteli kullanamamak ve geçmişi unutmak; şimdiye çok odaklanıp geçmişi gözardı edip geleceği önemsememek veya geçmişe takılıp kalmak şimdiyi hakkıyla yaşayamayıp geleceği düşünememek büyük bir gaflet, büyük bir yıkımdır. Denge sağlanmazsa her birine gereken önem verilmez. İnsan geçmişten ders alıp şimdi hakkıyla çalışmalı, uğraşmalı ve geleceği daha güzel bir şekilde inşa etmelidir. Zaman en değerli hazineyse zamanın bu üç ayağına da hakettikleri değeri vermek gerekir.
Bilge Kral Alija İzetbegoviç her haliyle hayranlık duyduğum bir şahsiyettir. Bu kitabını üç yıl önce almıştım. Alija bu kitabı İslam Deklerasyonu kitabını yazdıktan sonra 14 sene hapse mahkum edildiği hapisane yıllarında hapisanenin taş duvarlarını zihnen ve kalben delip özgür olmak için yazdığı notlardan oluşturmuştur. Bunu hayat hikayesinden biliyordum. Dediğim gibi üç yıl önce aldım bu kitabı. Okumak bu güne nasipmiş. Bu üç yılda hem çok güzel hem de çok acı şeyler yaşadım, hala da yaşıyorum. Şu günlerde bende kendimi zaman zaman bir hücrede bir mahkum gibi hissediyorum belki de yıllar önce aldığım kitaba bu gün başlamam tesadüf değildir..