Namık Aktaş

Namık Aktaş
@Namik16
Sıkı Okur
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan.
Göklerde kartal gibiydim, Kanatlarımdan vuruldum; Mor çiçekli dal gibiydim, Bahar vaktinde kırıldım.
Reklam
Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?
Çünkü azlıkta kalanlar, çok olanlara nedense tepeden bakarlar.

Reader Follow Recommendations

See All
Mesela: “Hiç ayrılmayalım, olmaz mı?” demek vardı fakat bu pek geniş manalı ve müphemdi. Nasıl ayrılmayalım?
Çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır.
Reklam
Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa, ‘Dünyada neler gördünüz?’ dese herhâlde verecek yanıt bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki!
Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?
Tanrı’m, bana acı ve onar kırık kanatlarımı!
Gel, gel de yıkılmaz kuleler gibi duralım fırtınanın karşısında. Gel cesur askerler gibi dimdik durup yüzleşelim düşmanlarla. Ölürsek şayet şehit oluruz; ama olur da ölmezsek kahraman oluruz. Engellerle ve zorluklarla yüzleşmek huzura sığınmaktan çok daha onurlu bir davranıştır.
Aşkın bana tek öğrettiği seni kendimden bile korumam gerektiği.
Reklam
Mutluluktan bahsetme bana, hatırası bile acı geliyor.
Bu ülkeyi terk edelim ve bütün bu köleliği, cehaleti arkamızda bırakıp hırsızların ulaşamadığı uzak bir ülkeye gidelim.
Bulunmaz bir hazinedir aşk, Tanrı’nın hassas ve yüce ruhlara hediyesidir.
Başının üstünde parlayan kılıcı, ayağının altından akan kanları görmüş asker, sokakta çocukların attığı taşlara aldırmaz
284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.