İnsan gerçekte kendisinin küçüldükçe küçüldüğünü, yalnızlaştıkça yalnızlaştığını, bütün o ışıklardan ve o coşkudan saatte bir milyon mil hızla uzaklaştığını hisseder ya, onun gibi bir şey işte.
Sessizlik bunaltıyordu beni. Sessizliğin sessizliği değildi bu. Bu benim kendi sessizliğimdi. Çok iyi biliyordum ki otomobiller gürültü yapıyordu...Nehirler de gürültü yapıyordu. Ama ben hiçbir şey duyamıyordum.
-Hangi suçumu, dedi. Ne bir insan öldürdüm, ne de bir şey çaldım. Yalnız bütün insanların birbirini soymalarından, birbirlerini öldürmelerinden başka bir şey olmayan bu düzeni benimseyemiyorum.
Bizi çıkarlarına alet eden, bizim gözlerimizi kapayan insanlara anlatmalıyız ki, biz her şeyi görüyoruz, aptal değiliz, hayvan değiliz, bizim istediğimiz salt yemek değil; insanlara yakışan bir yaşayıştır.
Her zaman ve her yerde en çok çalışan biziz, yaşamın nimetlerinden en az pay alanda biziz. Bizi düşünen kim? Kim iyiliğimizi düşünür bizim? Kim insan yerine koyar bizi? Hiç kimse!