Nazan
Nazan
@Nazantosun
346 reader point
Joined on December 2019
Aslında Bulaşıcı Olan Bencil Tutumlarımız
Spoiler içerir!!!!
Kitap konusu itibariyle farklı ve dikkat çekici bir kurguya sahip. Yazar, tüm insanların kör olduğu bir yerde bile düzenin ve sistemin nasıl şekillendiğini zekice yedirmiş kurguya. Aslında konuya baktığımızda çok imkânsız ve bizden uzak görünse de, inanın değil. Okudukça kendi dünyanızla öyle güzel uyuşturuyorsunuz ki, zamanla ne çok şeye kendi isteğimizle kör kalmışız diye düşünüyorsunuz. Kitabın distopya türünde bir eser olması bu düşünceyi destekliyor aslında. Körlük’ün nerede, hangi ülkede geçtiğini bilmesek de bir yerlere uydurmaya çalışmak çok zor olmayacaktır.
·
Not rated
İnsanlığın ilk izleri
Spoiler içerir!!!!
Jack London’ın Adem’den önce adlı eseri, yazıldığı dönem itibariyle kesinlikle “Darwinist” bakış açısıyla kaleme alınmıştır.
Biraz geriye gitmek gerekirse, Evrim Teorisini merak edenler için Evrim Teorisine giriş bile sayılabilir.
Evrim Teorisi demişken, evrimi hâlâ, “maymundan gelmek” olarak algılayanlar için farklı bir eser olabilir.
Eserin diğer bir elle tutulan yanıda; insanoğlunun evrensel gelişimini anlatmaktadır.
Yazar eserini yazarken farklı konulara uzanmaya çalışsada, eserini “Darwinist temellere” dayamıştır.
Eserde geçen baskın ve zorba karakter Kızılgöz’de insanoğlunun habercisidir.
Tabi bu şahsi fikrimdir.
London bu eserinde, 3 türü ele almaktadır. Bunlardan ilki Ateş insanları, ikincisi Ağaç insanları, üçüncüsüde Halk’tır.
Ateş insanları olarak ayırdığı tür, diğer türlere pusu kurarak onları öldürmek isteyen ve tarihteki ilk soykırıma imza atanlardır.
Okudukça içinde kaybolacağınız bir eser.
Evrimleşme sürecinin, ilk dönemine Hoşgeldiniz.
Oblomovluk : Bir varoluş trajedisi, bilinçli bir atalet halidir. Bir uyuşukluk değil aksine fazla uyanıklık, her şeyin farkında olma halidir ve her şeyin farkında olmasına rağmen olaylara eylemsizlikle tepki vermektir.
Sosyal hayattan kopuş, topluma uyum sağlayamama, bilinçli bir vazgeçiştir.
Yerküre üzerindeki her insanın içinde bulunabilecek bir karakterle karşımıza çıkıyor İlya İlyiç Oblomov.
Sürekli düşünür ancak düşüncelerini hayata geçiremez. Oblomov ; her daim yeni projeler üretir ama gelin görün ki bunları bir türlü gerçekleştiremez.
İleri mi atılmalı yoksa olduğu yerde kalmalı ;bu konuda kafası sürekli karışık ve kararsızdır.
Kahramanımız içinde bulunmuş olduğu durumdan kurtulmayı denemesine rağmen başaramamıştır.
Ailesinin tembel yaşantısının izleri üzerine yapışıp kalmıştır. Aşık olmuştur fakat şüpheleri, üzerine yapışan yaşam tarzıyla kendisini bu aşka layık görmemiştir.
Ama aşk kısa süreli de olsa Oblomov a bir yaşam amacı katmıştır.
Ürkek ve gevşek ruhu büyük mutluluk kaygılarına, dertlerin, talihin rüzgarlarına dayanamıyordu.
Onun kendine özgü bambaşka hayatını yaşaması gerekti ; başka bir şey araması, kendini değiştirmesine, vicdan azabı çekmesine gerek yoktu. Çünkü Oblomov her zaman Oblomovdu.
Herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap.
Herkesin içinde az yada çok Oblomovluk vardır...
