Şüphesiz ki hepimiz bir anlam arayışındayız, yaşadığımız şeylere anlam katmaya, değer biçme meylindeyiz. Peki bunu ne kadar hayata geçirip, ve ne ölçüde başarılı oluyoruz? Yazar ısrarla hayatın anlamının bir acıda, mücadelede ve yaşamınızda sizi sarsan bir olayda mevcut olduğunu anlatmaktadır ki sonuna kadar haklıdır. Şöyle bir geriye dönüp
Kitabı henüz bitirdim ve bıraktığı etkiyle kaleme, kağıda sarıldım. Bazı kitaplar vardır tam yüreğinize dokunur ve etkisinden kurtulup, gözünüzden kopup bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarınıza engel olamazsınız. Bunun gibi kurgu olduğunu unutturup, böyle hisler yaşatan kitapları seviyorum.
George ve Lennie hayatlarını idame ettirmek için,
Kitaplar birer zaman makinesidir.
Geçmişe de götürür, geleceğe de.
Birçok hayatı anlatır bizlere.
Olanları, olmayanları. Zorulukları, kolaylıkları...
Farklı insanları, hayvanları, bitkileri...
Canlıları, cansızları, merak ettiklerimizi...
Kitabı yirmi bir günde bitirdiğimi görünce ben de kitabı süründürdüğümü düşündüm ama işin aslı kitabın beni süründürmesi ve süründüre süründüre kendini okutmasıydı. Her sayfasında kırk beş dakika düşündürüp üstüste sigara yaktıran kitaplara zor rastlayınca tadını çıkarıp yavaşça sömürmek istedim. Arada beynimin error verdiği zamanlarda da bu
“Bir araya gelen sayısız unsurun ürünü olduğumuzu farkettiğimiz zaman, kişisel başarısızlıklarımızı o kadar da üstümüze almamıza gerek kalmaz. Karşılıklı bağlantımıza dair derin bir anlayış sayesinde, hayatın bize dağıttığı kartlarla elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımız gerçeğine şevkatle yaklaşırız. “
Krisstin Neff