"İmdat," diye bağırmaya çalıştı Kerem Karaman ama zorlukla nefes alıyordu. Bana baktı, elini kaldırıp uzanmak istediğinde Tugay, ayağıyla sertçe koluna bastırdı ardından bütün gücünü verdiğinde bir kırılma sesi geldi sol kolundan. Haykırışı o kısık sesine rağmen kulaklarıma ulaştığında kaşlarımı kaldırdım.
Soğuk bir şekilde "Acıktın mı, Kerem Karaman?" diye sordum. "Güçten düşmeni hiç istemem." Elimdeki mandalinayı ona doğru uzattım. "Al vitamin, iyi gider."