Aydın olmak gösterişli bir kıyafet giymek yahut kolalı bir yaka ve modaya göre şapkayla dolaşmak değildir.Aydınlar halkın beynidir.Halk bizi eğitimimiz bittikten sonra iyi maaşlı bir işe girerek,akşamları lokantalarda oturmak veya sözde "okuma salonlarında" kağıt veya domina oynamak için yetiştirmedi.Bu hayatı yaşayanlar aydın değil,aydın süprüntüleridir.Aydın olarak sizlerin vazifesi halkın zekasını,vicdanını,irade ve enerjisini uyandırmak ve harekete geçirmektir.Halkın düşünme yeteneğini canlandırmak,işçileri,köylüleri ve toplumun alt kesimlerini daha iyi hayat kurmak için ne yapmaları gerektiği konusunda eğitmek-sizin göreviniz budur.
Tarih bazı devlet ve halkların kaderiyle ilgili sert hükümler verirken,diğer devletlerin örneğinde bizlere ders vermekte;toplumsal hayatın temellerinin nasıl ve hangi yöntemlerle sağlamlaştırılacağını,halk kitlelerinin eğitilerek,ikiayaklı hayvan sürüsüne veya büyük bir karınca yuvasına dönüşmelerinin nasıl engellenebileceğini ve insanların,aklın hakim olduğu,mutlu bir hayatın yaratıcısı olan sanatkar gibi yetiştirilmeleri için hangi yolun izlenmesi gerektiğini göstermektedir.
"Aziz anneciğim, Türk işlerini, Türkler kendileri hallettiler. Gerçi bu hususta oldukça sert bir usul kullandılar, ama, bizi uzun ve yorucu bir bekleyişten kurtardıkları için gene iyi bir şey yapmış oldular. Bu görüş noktasından, Yunan dostlarımızı iyice hırpalamış ol- malarına rağmen, kendilerine teşekkür etmeliyiz, zira, mesele bizim
Bütün bu yazdıklarım tatsız bir etki yaratacağına da eminim,zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş,kör topal idare eden insanlarız.Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki,gerçek “canlı hayata” karşı adeta tiksinti duyuyor,bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz.Öyle bir hale gelmişiz ki,gerçek “canlı hayat” bize adeta bir iş,bir ödev
Garp sanatı.şark sanatından ilhamlar alsa çok iyi eder.Herhangi bir şark sanatı değil,yakınlığı ve mükemmeliyeti itibariyle bu en elverişli olan Türk musikisidir.Türklerin mahsulünü vermiş,birçok şaheserleri mevcut,tam bir sanatları vardır.
Karşıkızdakini istemeyerek methetmeye mecbur olduğumuz zaman,sesimize,bakışımıza filan...bir istihza(alay)dolar.Yalnız sözlere ehemmiyet veren bir insan bunları anlayamaz.