“Tanımakta güçlük çektiğim bir gölgem var. Hep önüme baktığımdan olacak. Kafamı kaldırsam tokat yiyecekmişim , üstüme yürünecek ya da sırtımda
sandalye kırılacakmış gibi geliyor.Gözlerim küçük bir dairenin ötesini hiç
görmeyecek belki de. Sabah karnımda, kasıklarımda ağrı olmasa, dayak ertesi sızılarım, morluklarım olmasa , ya da kafam duvarlara çarpılmasa her gün,
farketmem belki de bir elim, kolum, etim olduğunu. Hatırlamak istemediğim,
bana yalnızca dayakla hatırlatılan bir vücudun hikâyesini mi yazmak istiyorsun? Emin misin?”