Okuduğumuz tüm kahraman hikâyeleri hep kötü adam gelir ortalığı karıştırır, muhteşem kahramanlarımız olaya el atar, kötü adamı yener ve mutlu son şeklinde biter. Biter ama zafer kazanıldıktan sonra neler olduğu hiç anlatılmaz. Sonsuza kadar mutlu yaşar klişesine inanılır.
Seçilmiş Olanlar ’da işte bu kısım anlatılıyor. Dünyayı kurtardık evet ama şimdi ne olacak? Kahramanlar hep dört dörtlük, her şeyin altından kalkabilen, hayatı muhteşem yaşayan kişiler olarak aktarıldı. Hiçbir zaman olayları iç yüzüne ayrıntılı bir şekilde bakılmadı. Çünkü onlar adı üstünde kahramandı. Onların üstüne yüklenilen sorumluluklar, yapmak zorunda bırakıldıkları durumlar ve niceleri hiçbir zaman düşünülmedi. Bu eserde kahramanların kendi iç dünyalarına derinlemesine giriş yapılıyor. Aslında olayların hiçte anlatılıp geçildiği ve yüceltildiği gibi olmadığı ortaya çıkıyor. Veronica Roth olayları ve insan psikolojisini öyle güzel ele almış ki olayları nokta atışı yaparak bize aktarıyor ve anlamamızı sağlıyor.
Yalan söylemeyeceğim başta okurken çok ilgi çekici gelmedi, hatta çok durgun geçti bana göre kitap. Ama yazarın da anlatmak istediği bu yaşanılan zorlukları aktarabilmek okuyucuya. Bir röportajında da aynen bu şekilde açıklamış eserini Veronica Roth. Hatta Uyumsuz serisini yazmasaydım bu eser ortaya çıkmayacaktı diyor. Veronica Roth’ u özleyenler için tavsiye edilesi bir eser. Şimdiden iyi okumalar.. :))