"Dinlemem albayım. Sonra beni de dinlerler diye çok dinledim. Şimdi sıra bende. Buraya konuşmak için geldim." Susturamazlar; evet, ancak 'Yaşama!' demek gerekir ona. Yaşamaktan vazgeç ve bir duvarın köşesinde, yüzün duvara dönük dur; cezalı öğrenciler gibi. Hayır, bu bir efsanedir; ben böyle bir ceza almadım hiç. Hatırlamıyorum. Benim hatırlamadığım her şey bir efsanedir, yoktur. O bilmiyorsa yoktur, olmamıştır. Ben, üçüncü tekil şahısın. Ben bir yerde olsam bile benden öyle bahsederler: 'Kimseyi dinlemez,' derler. Oysa 'Kimseyi dinlemiyorsun,' demelisiniz.
Bir durumdan başka bir duruma nasıl geçtiğimi zaten bir türlü kavrayamam. Meselâ, karanlıktan sonra birdenbire nasıl aydınlık olur, albayım? Siz hiç görebildiniz mi?