Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Kyra
Kyra
@Nisaslan
799 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
şiir kitaplarını diğer kitaplardan ayrıran yön ; aradığımız duygu. Eğer şiir bana isteğim duyguyu ve o hissi yaratabiliyorsa kitap, favori şiir kitabım olma yolunda emin adımlarla ilerliyordur. Bu yüzden bir şiiri sevebilmek daha zordur benim için. Ve bu kitap kesinlıkle favorim. Bir dönem çantamda taşıdığım , her anımda bana eşik eden bir şiir kitabı...
Ele alınan esas tema ömür hanımın ölümüydü.
Birini kaybettiğinizde o acı, çaresizlik ile tek başınıza kalıyorsunuz . Kim ne derse desin bir anlamı olmuyor. Zaten teselliler de hep bir zaman akar yolunu bulur gibisinden oysa bu kitapta şair,
'bu öylesine bir acı ki her gün yeniden ölüyor yaşayan ağlamadan kimseyi sevemiyor.'
'üç yıldır ölüyosun hatice
yataktan kalkıyorum ölüyorsun
odamdan çıkıyorum ölüyorsun'
demiş. Öyle ki kitabın satırlarından sızan , ben ölmemediğim sürece seni de yaşatacağımı , duyuyorsunuz . Özetle derdiniz ortaksa sizi paramparça eder ama nasıl olduğunu bilmedeğim bir şekilde iyi de eder
''Ama her şeye rağmen buradaydık. Yaşadık ve hayatta kaldık.''
Bu bir yorumdan daha çok teşekkür yazısı... On altımda elimden tutan ve on dokuzuma kadar yol arkadaşlığını sürdürdüğümüz kitaba, acılarımı tanıyan gökçeye teşekkür...
''...Bir kitabı da bir insanı sevdiğin kadar sevebilirsin...Bir kitapla da kendini güvende hissedebilirsin. Bir kitapla arkadaş olabilirsin, bir kitap seni hiç sevilmediğin kadar sevebilir..''
Kitabı okurken düşündüğüm tam da buydu. Cümleyi okurken yüzümde buruk bir gülümseme canlanmasına sebep oldu. Gecenin, küçük bir kızken dizlerim itişlerden sert yemine çarptığında, kalkamam burası çok karanlık dediğimde de, burası dip artık bir çıkış yok dediğimde de, kaybolduğumda da, zihnimdeki o aptal düşünceleri bir türlü susturamadığımda da tuttu elimden. Bu yüzden minnetarım geceninin yol arkadaşlığına. Kendim için yapığım en doğru şey bu kitabı okuma başlamamdı.
Yarayı saran bir merhemden ziyade yaranın nasıl sarılmasını öğretti bana gecenin. Yerle, gök bir olup üstüme de çökse günün sonunda yeni bir yol da yürüyebileceğimi, yeni bir dünya kurabileceğimi öğretti.
Şimdiyse duyguluyum. Yol bitti. Yol arkadaşlığı daimi ama yol bitti... Bu biraz hüzünlü. Aynı zamanda gurur verici, geriye dönüp baktığımda...
İyi ki yazdın, iyi ki yol arkadaşımız oldun gök :)))
11.07.23
01.22
Süveyda
''Sevgili çocukluğum, sana hayal kırıklıklarını hediye ediyorum. Bu kitap senin için... Artık büyüdün.''
Kitabı açtığınızda bu cümle karşılıyor sizleri... Cümleyi okur okumaz gözlerim buğulandı. Dakikalar geçti ama ben bir türlü sayfayı değiştiremedim.
Kitap için herkes okumalı diyemem. Bunun nedeni bencilliğim. Ama yine de
Okur Takip Önerileri
'' İki erkek tanışır. Birbirine aşık olurlar. Ölürler.''
'' Bu bizim hikayemiz değil. İki erkek tanıştı. Birbirlerine aşık oldular. Yaşadılar. Bu bizim hikayemiz.''
Yazarın ithaf kısmı...
Bir gece gelen ölüm habercilerinden gelen haberle öleceklerini öğrenen Rufus ve Mateo son arkadaş uygulamasından tanışıp son günlerini birlikte geçirmelerini konu alan bir kitaptı.
Fazlası ile sık rastladığım ve başlığından dolayı merak ettiğim bir kitaptı. Okuyan insanların çok beğendikleri, çok ağladıkları yorumlarını da gördükten sonra almaya karar verdim. Fakat kitap bu kadar övülmesine rağmen pek bir olay akışı yoktu . Konu ilgi çekici olsa da kitabın ilerleyen akışı çok fazla tekdüzeydi. Ve bu beni kitaba devamlılığımı sürdürmem konusunda fazlası ile zorladı.
Kitap çok açık ve yalın bir dille yazılsa da okurken fazlası ile sıkıldım. Belki kitabın başlığının, kitabın sonuna dair spoi vermesi kitabı merak duygusundan mahrum bırakmıştır. En azından benim için biraz öyle oldu. Yazarın, kitaba dair bu kadar büyük bir spoi vermesi çok hoşuma gitse de sayfalar ilerledikçe okuma hevesimi yitirdim.
Kitap her kitaplıkta kesinlikle bulunmalı denilebilecek kadar iddialı olmasa da ortalama bir kitaptı. Okuyacak olanlara keyifli okumalar...
'' Yaşamak nadir bulunan bir şeydir çoğu insan sadece var olur. ''
-Oscar Wilde
ORİON, ALMİNA TANER
'' Benim gezegenimde ölüm vardı sevgilim. İnsanlar birbirlerini canice katletme lüksüne sahiplerdi, üstelik bunun için tek gerekçe bile onlara yeterli geliyordu. Ten rengin öldürülmene, cinsiyetin hapsedilmene ve kıyafetin pek çok haksız olanağa kapı açabiliyordu.''
Orion'a çıktığı andan itibaren bir şans vermeyi
~ Her şey, Nicola Yoon ~
"Benim hayatım bir kitap olsa ve tersten okunacak olsa, hiçbir şey değişmezdi. Bugünün dünden hiçbir farkı yoktu."
Kitabın konusunu bu alıntı özetledi desem yeridir. Maddy, esas kızımız, AKİY hastası, herhangi bir şey ölümüne sebebiyet verebilir. Dokunduğu bir koltuk, çevresindeki insanlar vs.
Bu sebeple steril bir ortamda hayatına devam etmeli yaşayabilmesi için.
Evindeki steril ortamın korunması için dışardan içeri girenler çok kısıtlı. Eve çok nadir yabancılar geliyor. Maddy ise 17 yıl boyunca evden dışarıya çıkmıyor. Hal böyle olunca dışarı hakkında hayal gücünün ona sunduklarının ötesi yok...
Günler rutin bir şekilde ilerlerken yıllardır olmayan bir şey olur. Uzun zamandır boş olan yeni evlerine bir aile taşınır. Yan eve taşınan ailenin oğlu ,Olly, ve Maddy'nin tanışmaları ile kurgumuz iyice içine çekiyor kendini.
Kitap kapağının verdiği hissiyat sayfalara da işlenmişti...
Birkaç yıl önce filmini izledikten sonra kitabını da okuyayım madem diyerek pek hevesli olmayarak aldığım bir kitaptı. Daha sonrası okuyup rafa kaldırdığım...
Tekrar okudum. Öyle mutlaka her kitaplıkta olmalı bu kitap diyebilinecek bir iddiası yok. Fakat beni fazlasıyla güldüren bir kitaptı.
Olly ve maddy sahnelerini yüzümde büyük bir gülümseme ile okudum.
Biraz da üslubunu ele alacak olursak, sade bir dil hakimdi. Uzun zaman sonra süslü bir anlatımı olmayan bir kitap okumak tuhaf hissettirsede bütüne baktığımda güzel bir kurgu. Fakat çevirisi pek iyi değildi.
Kitabın içi düz yazının yanı sıra grafikler, mesajlaşmalar, Maddy'nin çizimleri var.
Çerezlik kitap okumak isteyenlerin seveceği bir kitap.
.
Annebella 2 yıl önce ailesini kaybetmiş ve bu acıyı yakın arkadaşı sayesinde atlatmıştır.
Kurgumuz Annebella'nın ona vasilik eden, anne ve babasının arkadaşı, Abigail'in maddi durumu kötüye gittiğinden Annebella'nın ailesinden kalan eve, Hiddenfield kasabasına yerleşmeye karar vermesi ile başlıyor...
Annebella kasabanın normal bir kasabadan çok uzak, fantastik bir yaşamın hakim olduğunu anlamasıyla kurgu iyice kızışıyor.
Kasabada ;avcı(kurtadam), nefm, cadı, büyücü ve türevi fantastik türlerin var olduğunu bilmek beni iyice heycanlandırdı. Zira fantastik okumaya bayılırım. Fakat bu kurgu benim için pek de fantastik bir kitap değildi. Yaratılan evren çok güzeldi. Fakat kitap da fantastik yan pek fazla yoktu. Daha çok aşk ağırlıktaydı. Ki aşk o kadar baskındı ki fantastik öğelerin bolluğuna rağmen gölgelendi.
Kitap boyunca Annebella ve Jey karakterlerinin ikilemleri fazlasıyla vardı. Ve bunun sıklığı beni rahatsız etti. Ayrıca kitapta aşk diye işlenen duygunun aşk olduğuna emin değilim. Tabiki duygular insandan insana değişir ama davranışa ya da psikolojiye dayanan şiddete aşk demek pek de akıl kârı değil.
Fazlasıyla klişe barındırıyordu.
Kitaptan bir alıntı; "Gücünün farkına var, yapabileceklerini tahmin bile edemezsin."
Kitap boyunca Annebelladan beklediğim tek şey buydu...
Özetle sıkı bir fantastik okuyucu iseniz fantastik öğelerin azlığından keyif alabileceğiniz bir kitap değil...
"Bazen şeytanı bulup yenmek için onun evine girmek gerekir."
•••
Özel Kuvvetler askeri Aras'ın sınır dışı bir operasyonda öldürülen teröristin bileğindeki dövmenin dikkatini çekip, araştırması ile kitabımız başlıyor.
Dövmenin sırrı açığa çıktıkça işler biraz daha kör düğüm haline geliyor. Ve kitap boyunca biz okuyucular Aras ve
~ Yaşamak için saklanmak zorunda kalanlar ve kaçanlar ~
Dünyadaki çocukların yarısının bir anda ölmesi ve kalan çocuklarınsa özel yeteneklerinin oluşması ile kitabımız başlıyor. Ve bu özel güçlü çocuklar güçlerine göre renklere ayrılıyor : maviler, yeşiller , sarılar, turuncular ve kırmızılar. Esas kızımız ,Ruby, ise bir turuncu ; insanların
Melvin Mars ,20 yıl önce anne ve babasını öldürmekle suçlanmış , infaz saatini beklerken bir itirafçı cinayetleri üstlenir ve olaylar daha karmakarış bir hal alır .
Kitap kaliteli bir polisiye romanıydı. Kitabı okurken kitapla olan olaylar dışında ,alt metinde, bir şeylerin olduğunu hissediyor ama ne olduğunu bir türlü çözemiyorum. Yazar ufak ufak mesajlar verse de neler olduğuna dair, sürekli yanılsadım. Polisiye romanları okumak pek tercihim değildir. Kitabım kalmadıkça da okumam bunun sebebi kitap kurgusunun çok güzel olmasına rağmen bir türlü sonuca bağlanamamasıydı ama David baldacci de bu sıkıntıyı yaşamadım.
Tavsiye ederim . Okumalısınız :))
Kitabı okurken zaman zaman acizliğimden utanadığım zaman zaman gurur duyduğum bir kitap oldu benim için.
Kitap kendy karakterimizin uykuya düşkünlüğüne tepki olarak yazılmış . Böyle diyince de sıkıcı bir kitap canlandı muhtemelen gözünüzde ama öyle değil :))
Bir sabah yeni güne gözlerini bir cinin onu çarpmasıyla geçmiş ve gelecek arasında yaptıkları yolculukları konu alıyor.
Akıcı bir kitaptı . Okumanızı tavsiye ederim ki kitap fazlaca basılmış bir kitap olduğundan ne anlatığını, neden bu kadar bastığına cevap bulmak için bile alınabilir .
Şans verilmesi gereken bir kitap . Özellikle uyku severlerdenseniz .
2021 de okuduğum ilk şiir kitabıydı. Bu kitabı bu uygulama sayesinde keşfettim. Ve iyi ki denk gelmişim kitabın alıntılarına.
Şiir okumayı sevenlerin kasmadan okuyacağını düşünüyorum. Kitapta fazlasıyla güzel şiirler yer almakta. Kesinlikle bir şans vermelisiniz Ali Lidar'a
Hayatta kalmak için kaç kelimeye ihtiyacın var ?
Ark şehri dünyada kalan son güvenli yer. Ve şehrin yöneticileri insanların hayatta kalabilmesi için 500 kelimeyle sınırlı bir listeye göre konuşulmasını zorunlu kılmışlardır.
Bu liste için kelime ustaları belirlenmiş ve kelime ustaları tarafından , oluşturuluyordu. Ana karakterimiz Letta, bir kelime ustasının çırağır. Ustası bir gün ortadan kaybolmasıyla romanımız başlar.
İlgi çekici ve bir konusu var. Büyük bir heycanla almış olduğum bir kitaptı 1- 2 sene önce , ama sonunun beni pek tatmin etmemesi kitaba karşı düşüncelerimi değiştirmişti o zamanlar için . Şuan kitabın 2. si çıkmışken bir daha okudum. Ve şuan ki görüşümse bu kitabı muhtemelen 13-16 yaşa aralığının ya da kitap okumaya yeni başlayan kesimin,distopik kitap pek okumayanların, biraz daha sempati duyacağı bir kitaptı.Her yaşa hitap edebilir ama pek sürükleyici olduğunu düşünmüyorum . Yazım dili Sade ve yalındı .
İncelemeye başlamadan önce belirtmek isterim ki, bir kitabı incelemek " İğrençti, berbattı, kesinlikle okumamalısınız..." söylemleri değildir. Saçmalamayı bırakmalısınız . Bir kitabı beğenmemiş olabilirsiniz, ki bu çok normal. Saygı duyarım ve duymalıyımda fakat nefret söylemleri yaymanız, hakaretvari söylemleriniz anlamsız ve çocuksu.
Güzel bir kitaptı.Ama sıkı bir distopya okuyucuysanız pekte sevebileceğiniz bir kitap değil. Kitabı almadan önce konusuna ve yorumlara baktığımdan distopik bir kitap olmasına rağmen distopik yanının ağır basmadığnın bilincinde aldım.Kitaptaki olaylar oluşturulmak istenen dünyadan daha çok Bishop ve lwy arasında geçtiğinden distopya yönü biraz basit geldi. Ama kitabı bütün olarak değerlendirecek olursak kasmadan okuyacağınız bir kitaptı. Kurgu güzel ve yalın bir şekilde ele alınmıştı.
Kitabı okurken tek dikkat etmeniz gereken şey lwy'nin ailesi zira beni sinir krizlerinin eşiğine sürüklediler
