Yeni bir yazarla tanıştı isem onun bir başka kitabını daha okumayı istiyorum epey zamandır... Kitabın yazarı Erlend Loe de onlardan... Doppler ilk okuduğum kitabıydı. Sanki sade anlatım, net cümleler ve erkek yalınlığı her iki kitapta da var ama Doppler' in tadını alamadım bu kitapta...
Neden bir erkek bir kadınla ilişkisini maddeler halinde anlatır ki? Neden sıradanlık ve modernlik içiçe görünen bir ilişki böyle anlatılır ki? Neden derinliği ve anlamı bu kadar sığ olan ilişkiler dünyayı bu denli kapladı ki, gibi bir sürü soru aklımda...
Zor bitirdim demek istemiyorum ama yazara ve emeğine saygı sınırı önemli benim için, o yüzden, benim tarzımda bir kitap olmadığını söylemem yeterli olur fikrindeyim. Ben anlayamamış olabilirim.
Pek çok yerde kadın- erkek ilişkilerine bakışında bir espri mi var yazarın? dedim... Muhtemelen de öyle...
Bir adamın düşüncede, duyguda, duruşta ve ifadede tekdüzeliği çok net görülüyor. Kadının ilişkideki yeri ve ailesiyle durumu erkek bakış açısıyla anlatılmış.
Okumayı düşünenler için beklenti Doppler tadında olmasa da bir erkeğin okuyup inceleme yazması ve aynı bakış açısında olup olmayacağı beni meraklandırıyor aslında.
İyi okumalar...