Tuğba Nur

Tuğba Nur
@NnurTugbaa
𐱅𐰇𐰼𐰰 "O beni, bende onu bekliyordum. Ve hiç konuşamadan bir gün daha sona eriyordu." - Özdemir Asaf -
%12 (72/584)
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız
9.4/10 · 14.5k reads
Reklam
%17 (60/336)
Ehli Tasavvuf
Ehli TasavvufMuhammed Mübarek Elhüseyni
9.7/10 · 289 reads
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days

Reader Follow Recommendations

See All
Anne Babalar!
Osmanlı'da Çocuk Eğitimi
Osmanlı'da Çocuk Eğitimi
Aile ortamımızı "cennetten bir köşe" yapmamız lazım: Ailede sevgi, bilgi ve ilgi dengesi kurulmalı... Aile içi şiddeti tümüyle yok etmeliyiz... Çocuğumuza, çocuklarımıza sabırla eğilmeliyiz. Her şeyi ile hem anne olarak, hem de baba olarak birlikte ilgilenmeliyiz. Ama ilgimizi de bilimsel ve duygusal bir dengede tutmalıyız... Ne aşırı yoğun ilgi, ne de aşırı ilgisizlik... Her şey kararında olmalı. Özetin en önemli vurgusu şu: Her şeyden önce anne ve baba birbirlerini gerçekten sevmeli, gerçekten dinlemeli ve birlikte çocuklarına zaman ayırmalılar. Babalar vatan kurtarıyor, anneler yoğun ve yorgun... Ailede kavga var, dayak var... Aile, şiddet - siyaset - para üçgeninde bunalmış durumda!
Osmanlı toplumu, yaşlılarına "saygı" gösterirken geçmişine; çocuklara "ilgi" gösterirken geleceğine sahip çıkıyordu. Böylece, geçmiş gelecekle bütünlenip başarıyı inşa ediyordu.
Reklam
"Osmanlılar, çocuklarına öğüt vererek değil, örnek olarak yetiştiriyorlar." İşin "püf noktası" galiba burası: Çocuklarımıza hâlâ bol bol öğüt veriyoruz ama örnek olamıyoruz. Yani arıza, çocuklardan çok ana - babalarda: Bizde!
Osmanlılarda anne - babalar olumsuz örnekleri kötüleyerek değil, olumlu örnekler sergileyerek çocuklarını yetiştirirler.
Osmanlı ailesi çocuk yetiştirmek üzere kurumlaşmıştı. Dengelerini buna göre oturtmuş, buna göre kendini geliştirmişti. Annelerde "kariyer" endişesi, babalarda "daha fazla kazanma" ihtirası yoktu. Aile ve toplum hayatının bir ayağı "tevekkül", öteki ayağı "teşekkür"dü (şükür anlamında).
Osmanlıların hayreti bile zikirdi. Şimdi olduğu gibi "Vaaav yaaa" diye Amerikan kırması çığlıklar atılmazdı... Duygularını "Allah Allah", "Fesübhanallah", "Lailahe illallah", "Tövbe estağfurullah", "Neuzubillah", "Hasbinallah" gibi kelimelerle ifade ederlerdi .
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Fıtrat Pedagojisi
Fıtrat PedagojisiHatice Kübra Tongar
8.6/10 · 2,507 reads
Reklam
Çocuklar henüz hayata yeni gelmişlerdir ve biz yetişkinler gibi geçmişe dair ön kabulleri, zaafları, unutmadıkları duyguları yoktur. Bu yüzden, herhangi bir sebeple ağlayan çocuk , eğer içini boşaltmasına sevgiyle izin verilirse , hemen hayatına devam edebilmektedir. Yere düştüğünde ağlayan bir çocuğun annesinin sarılması ve öpmesiyle hiçbir şey olmamış gibi oyununa devam edebilmesi bu yüzdendir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Anne, ağlayan çocuğunun yanına gidip, öncelikle onun boy hizasına eğilmelidir. Bu, iletişime geçmenin ilk adımıdır. Sonrasında çözüm üretmek, neden diye sormak ya da çocuğu ikna etmeye çalışmak yerine ona sarılıp "seni anlıyorum" demesi çocuk için yeterli bir davranış olacaktır. Zira çocuk bir süre ağlayacak, içindeki mutsuzluğu akıttıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edecektir.
Sayfa 102Kitabı okudu
Oyun, çocuğu büyümeye ve olgunlaşmaya doğru çeken bir güçtür. Onu belli bir düzeyden daha olgun, daha akıllı bir düzeye doğru çeker götürür. Birçok şey oyun heyecanı ile öğrenilir, bedenin gelişmesi de oyun sayesinde normal seyrini izler.
242 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.