Ağacın dalları pencereye çarpıyor. Bu defa sert çarpıyor. Bu rüzgâr, baharı odaya dolduran rüzgar değil. Bu rüzgâr, çiçekleri öldürecek. Ah zavallı çiçekler, zavallı kiraz çiçekleri. Yine mi gidiyorsunuz?
Penceresiz sözler bulmak daha iyiydi, içine hiçbir sitemin, hiçbir kırgınlığın, hiçbir suçlamanın sızmadığı kör odalar, karanlık mahzenler inşa etmek...