Nursema Kavak

Nursema Kavak
@Nrsmkvk
344 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
Yıldız Gezgini
Jack London
8/10 · 7k reads
Reklam
Uzun çağlar boyunca pek çok yaşam sürdüm. İnsan, birey, son on bin yılda hiçbir ahlaki ilerleme göstermedi. Bunu kesinlikle doğrularım. Evcilleşmemiş bir tayla bir koşum atı arasındaki tek fark tümüyle bir eğitim farkıdır. Eğitim, günümüzün insanıyla on bin yıl önceki insan arasındaki tek ahlaki farktır. Üstüne cila niyetine kapladığı ince ahlaki derisinin altında, on bin yıl önceki aynı yabanıldır. Ahlakilik bir sosyal fon, zahmetli çağların bir birikimidir. Yeni doğmuş bir çocuk, uzun zamandır biriken soyut ahlak tarafından eğitilip cilalanmazsa tam bir yabanıl olup çıkar.
Kendi boşluğunuzla yüzleşmeden varlığınızı dolduramazsınız. Şiir bizim kendimiz olmaya açılan kapımızdır. Ama bazen kendi kapımızı yüzümüze kapatırız. Kim olursanız, ne olursanız, nasıl olursanız olun, ama kendinize girip çıktığınız bir kapınız olsun çocuklar. Az olun, ama hakiki olun! Bir gün kendi kapınızı çalacak yüzünüz olsun.

Reader Follow Recommendations

See All
Biz her ne kadar öyle sansak da yaşam günün birinde birilerinin çıkıp tek tek çözeceği sırların bir toplamı değildi. Bütün sırları çözüldüğünde anlaşılıp kapağı kapatılacak okunmuş bir kitap değildi yaşam; yarım kalmış bilmeceleri, hiçbir zaman açıklığa kavuşmamış muammaları, çözülemeyen sırları ve olanca karmaşasıyla da yaşamdı. Bir planı varsa da bunlar bizim zihnimizin anlayamayacağı, algılayamayacağı bağlantılar bütünlüğüne ve aklımızın kavrayamayacağı bir iç tutarlılığa sahipti. Söyleşisinde uzun uzadıya bunları dillendirdi Moottah. "Anlamaya çalışmaktan vazgeçmeden yaşamı kabullenmek; belki de asıl başarılması gereken budur." dedi.
Her yolculuğun aynı zamanda içe yolculuk olduğunu söyleyen bütün eski bilgeleri andı Moottah. Onu büyüten şeylerin yüreğini ısıtan anısıyla göğsü kabardı; sızılı bir mutluluktu bu. Yaşadığını, var olduğunu bilmenin bu sevinçli hüznünü tanırdı. Şu an varlığını tepeden tırnağa kamaştıran bu duygular, var olmaya şükran duymanın bir çeşidiydi. Doğanın bir parçası olduğumuzu anladığımız, içimizi engin bir huzurla dolduran bu kutlu anlarda varoluşumuz bir kıymet kazanır, hızına kapılıp geçtiğimiz günlerin içinden başka bir âlemin açıklığına çıkılırdı. Bazen bunun için, bir yol kenarında durup kısa da olsa sahibi olduğumuz zaman parçasını bütün benliğimizle baktığımız tabiata teslim etmek yetiyordu. Olgunluğun kazandırdıklarının keyfini sürmeyi bilmeliydi insan. Bir zamanlar bilmeden içinden geçilenleri, sonraları bilerek geçmeyi öğrenmeliydi. Ama ne yazık ki çoğu kez bunun tadını çıkarmayı öğrenmeye başladığında, yaşamın önemli bölümü de geçip gitmiş oluyordu.
Reklam
Reklam
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.