"... Mutluluklarımı acılara karıştırmak yerine hayatımı iki kısma ayıracağım : Mutlu ve keyifli olacağım bir gençlik ve henüz öngöremediğim ama bunların bedelini kabulleneceğim bir yaşlılık..."
"... Sonuç olarak hiçbir şeyi gözümde büyütmediğim için her şeye sahip oldum. Tek tutkum görmekti. Görmek bilmek değil midir? Ah! Genç adam, bilmek yaşamın keyfini sezerek çıkarmak, maddenin özünü kavrayıp ona tam anlamıyla sahip olmak değil midir?...
"... İki sözcükle özetlersem, hayatımı, kırılan kalbimi ya da küllenen duygularıma değil, yıpranmayan, her koşulda ayakta kalan beynime yerleştirdim. Hiçbir aşırılık ruhumu ya da bedenimi incitmedi..."