Nur’a

Kişiyi herhangi bir olay değil, karşılaştığı olaylarla ilgili geliştirmiş olduğu inançları ve yorumları öfkelendirir veya kaygılandırıyor veya korkutur.
Sayfa 30 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
Reklam
Davranışsal tepkilerin her birinin nedeni, bireylerin olaya ilişkin kafalarında ürettikleri anlam, yorum ve düşüncelere ve bunların kaynağını oluşturan inançlara bağlıdır.
Sayfa 25 - Agora kitaplığı,20.basım,İstanbul, Nisan 2022Kitabı okuyor
“ Ben size yetmez miyim?” Kur’ân, 39: 36 “ … De ki: Allah bana yeter. “ Kur’ân, 39:38
Sayfa 319 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eskiler, “El cezâü min cinsil amel,” derler, yani cezalar amellere göredir.
Sayfa 315 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
“Bir insanla kurduğumuz ilişkide -ki bu eş, arkadaş, erkek arkadaş, kız arkadaş, baba, anne, vs olabilir ama bu durum en çok karşı cinsle olan ilişkilerde belirgindir- onun aynasındaki görüntülerimizin birer görüntü değil bizatihi kendimiz olduğunu sandığımızda, kendimizi tümüyle o aynadaki görüntü ile tanımlarız. Oysa aynadaki görüntümüzü sadece bizim varoluş halimiz değil, üzerinde yansıdığımız aynanın özellikleri belirler.… …. O yansımaların biçimi değişebilir. İlişki içinde olduğumuz kişi de, her zaman bizi olduğumuz gibi yansıtmaz. Özellikle bizi olduğumuzdan daha küçük, daha değersiz yansıttığında, biz de gördüğümüz şeyin bir görüntü olduğunu unutup onu varoluşumuzun bizatihi kendisi zannettiğimizde bağımlı bir ilişki ortaya çıkar. Onun aynasından yansıyacak ‘değerli kendimizi’ görmek için çılgınca çaba sarf eder, kendimiz olmayan davranışlar içine gireriz.” … İnsanlar onlar tarafından sevilme çabamızı bir kere fark ettiklerinde, kendi ellerinde inanılmaz bir güç hissedebiliyorlar. Varoluşumuzu onların aynalarında yansıttıkları şeyle özdeşleştirdiğimizi anladıklarında daha da cimrileşiyor, bizimle oynamaya başlayabiliyorlar. Yani bağımlılığımızdan yararlanabiliyorlar.”
Sayfa 273 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Reklam
Sonsuz sevilme ve değerli olma arzusu, varoluşun özüne işlemiş, adeta varoluşun kendisi olmuştu. Sorun bunu istemek değil, yanlış yerde aramaktı. Yaratıcının verdiği sonsuz değere dudak büküp de mutlak sevilme ve değerli olma ihtiyacının karşılığını insanlarda bulma çabasına giren kişi, kaçınılmaz olarak hayatını cehenneme çevirir. Ve işte kabus bu yolda harcanan çabada başlar. İşte o an insan, mükemmel olduğuna ve olması gerektiğine inandırır kendini. Hatalarını kabul etmek istemez. Kendine biçtiği bu mükemmellik kisvesini başkalarının da onaylamasını ister; beklediği ilgiyi ve sevgiyi göremeyince hırçınlaşır. Sürekli savunma halinde yaşamaya başlar. Alınganlaşır. Eleştiriye tahammül edemez hale gelir. İnsanlara öfke beslemeye başlar. Mutlak acziyeti ile yüzleşince kendisiyle de arası açılır.
Sayfa 260 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Bugüne kadar hep başkalarının ilgisi ile beslenmeye çalıştım. Hayat boyu annemden, babamdan hep ilgi talep ettim. Özellikle annemi çok sık boğaz ederdim. Benim o hallerime katlandığı için ona çok minnet duyuyorum. Laf aralarında beni sevmediklerini ima eder, sürekli yakınırdım. Sevilebilmek için mükemmele giden her yolu denedim. Ama insanlar bundan da sıkıldılar. …“İnsanlarla ilişkimi şuna benzetiyorum. Bundan haftalar önce Bebek’te deniz kenarında oturmuş güneşleniyordum. Bir süre sonra elimi siper yaparak, gözlerimi güneşten sakınmaya çalıştım. Benim halim de tam böyle işte. Ben güneş gibi insanların dünyasına girmek için onlara adeta saldırıyorum, onlar da çeşitli siperlerle kendilerini benden korumaya çalışıyorlar. Bu sefer ben varlığımı değersiz hissedip daha çok ilgi talep ediyorum, ben ilgi talep ettikçe onlar kendilerini daha çok geri çekiyorlar. İlişki bir kısır döngünün içinde yuvarlanıp duruyor.”
Sayfa 259 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Kırmızı, aşık olduğu andan itibaren sevgilisinin sevgisini kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdı. Hayır demeyi unutmuştu. Yeter ki sevilsin, hep sevilsindi . Adeta ilah- kul ilişkisine dönmüştü karşısındaki ile ilişkisi. …. Hayatının hatasını yapmış, varoluşunun değerini başkasına yüklemişti. Ancak aşık olduğunda ve aşık olunduğunda, bir erkek onu sevdiğini söylediğinde kendisini değerli hissediyor, sevildiğini hissedemiyorsa yokluk uçurumundan aşağı doğru sürükleniyordu.
Sayfa 255 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Yoksa ne meşum bir kelime yahu. Ardına her türlü uğursuz şeyi koyabiliyorsunuz. Yoksa beni eskisi kadar sevmiyor mu, yoksa onu kızdıracak bir şey mi yaptım, yoksa şu an başka biriyle beraber de alelacele adet yerini bulsun diye mi attı bu mesajı. Yoksa şöyle mi yoksa böyle mi?
Sayfa 254 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Mutlak Varlık irade ettiyse bir şeyin olmama imkanı yoktu.
Sayfa 240 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Reklam
İlkokul ve ortaokulda arkadaşlarına harcadığı paraları biriktirmiş olsaydı, bugün ortalama bir zengin olabilirdi. Harçlığını alır almaz, soluğu markette alır, çikolata alıp arkadaşlarına dağıtır, okul kantininde tost ısmarlar, envai çeşit kalemlerini, defterlerini, kalem açacaklarını sorgusuz sualsiz isteyene verirdi. Babasının hayrına yapmıyordu bu iyilikleri elbette. Bir iyilik meleği de değildi, bir hayır vakfının yöneticisi de. Arkadaşlarını kendisine bağlayarak onların sevgilerini temin etmenin bir yoluydu bu sadece. Çikolatalarını verdiği çocukların ikiyüzlü olduklarını bilmiyor değildi. Ismarladığı tostu yiyip bitirene kadardı dostlukları. Ona değil, tost ve çikolatalara geldiklerini biliyordu. Bu ne kadar ağrına giderse gitsin, yine de rüşvetle kendisini sevdirmeye çalışmaktan alıkoyamıyordu kendini. Onlardan satın aldığı şey kendini değerli hissetme, takdir edilme, sevilmeydi. İçinde öyle bir boşluk vardı ki, duygusal olarak ayakta kalabilmek için başka seçeneği yok gibiydi. Bu daha sonraki yıllarda da devam etti. Arkadaşlarıyla bir yerde yemek yeseler, hesabı ödeyen hep Kırmızı oluyordu. Cömert bir kız olarak tanınmıştı. “ Bu gerçekte cömert olduğumdan değil, anlıyorsun değil mi Mavi?” dedi mahcup mahcup. “Yemek ısmarlamakla onların ilgisini satın alıyorum. Bu yüzden hayatımda bir çok şeyi feda ettim.” Kırmızı’nın bu sözleri Mavi’nin öyle içine oturdu ki, elinden gelse onun sevgi ve ilgi görmek için çevresindekilere dağıttığı ne varsa tek tek toplayıp kırmızıya geri vermek isterdi.
Sayfa 114 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Hüküm O’nundur.
Sayfa 224 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Birinci acı nedeni, kendisini sevecek, önemseyecek, değerli olduğunu hissettirecek Bay Doğru ‘nun olmayışıydı. Bay doğru yoksa hayatın anlamı da yok, diye düşünmesi tamam, arızalı bir durumda ama bir yere kadar anlaşılabilirdi. İkincisi ise, olmazsa olmaz haline getirdiği şey gerçekleşmediğinde narsistleşmiş benliğinin, kırmızı ‘yı yetersizlikle, beceriksizlikle suçlamaya, yargılamaya başlamasıydı. “Sevilmiyorsan değersizim” düşüncesi ile “hayatta istediğin olmuyorsa yetersiz birisin” vehmi birbirini besliyor, destekliyor, birinin verdiği acı diğerinin acısını körüklüyordu. Böylece içindeki isyan besleniyor, güçleniyordu. Kırmızı da yine kendisine en kolay olan gelen yolu tercih ederek, farkına varmadan en yakınındaki varlığa, Mutlak Varlığa isyan ediyor, “neden yaratıcı beni görmüyor, istediğim şeyi vermiyor, benimle ilgilenmiyor?” diye hayıflanıyordu. Bir yandan yaşamını tümüyle yaratıcıya emanet etmiyor, O ‘ne bırakıp teslim olmuyor, tam tersine hayatının iplerini kendi ellerinde tutmak istiyor, istediklerini gerçekleştiremedikçe de isyan ediyordu.
Sayfa 221 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
Yaratıcı ile ilişkilendirilmediği takdirde, sevgilerin, aşkların, ilgi görmelerin, takdir edilmelerin oyalanmadan öteye gitmediğini hissetti ruhunun en derininde.
Sayfa 212 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
“… Başlangıcında ve zirve halinde kız arkadaşım kalbimi dolduruyor gibi geliyor. Ama sonra ne oluyor anlayamıyorum, tepetaklak oluyorum. Patlak lastiğin fıs diye sönmesi gibi sönüyor duygularım.” …. “Sen sevilmek istiyorsun, o sevilmek istiyor, sen sevilmek istiyorsun, o sevilmek istiyor. İkinizin isteği çarpışıyor. Sonra onun kalbini dolduramadığını görüyorsun ve şikayetler başlıyor. Tüm bunlar olurken her ikiniz de onu seviyorum diye düşünüyorsunuz.” …“İlk düş kırıklığı aslında kız arkadaşından kaynaklanmıyor. Çünkü son tahlilde tüm aşklar hüsran ve düş kırıklığıyla sonuçlanmıştır. İlk düş kırıklığı, aşkın kendisinden kaynaklanıyor. Aşk ile kalbinin dolacağını sanıyorsun, tüm aşıklar gibi.”
Sayfa 169 - Kapı yayınları 2021Kitabı okudu
555 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.