Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma Nur

Marcus Aurelius gibi "Kendime Düşünceler"#1
Dünya bu kadar meraka ve heyecana değer mi ?" (Oblomov kitabını okurken Yalnızız 'a başlamıştım ve açıkçası bu cümle üzerinde durulması gereken ve bir şeyleri etraflıca düşünmem gerektiğini belirten bir cümleydi .Gerçektende değer mi ya da değiyor mu diye kendime sormuştum tamamen olmasada o zaman hislerim olumsuzdu değmezmiş gibiydi fakat bitirdikten sonra tekrar düşündüm dünya derken aslında kastedilen biz değil miyiz ? Bizim düşüncelerimiz, merakımız ,heyecanlarımız, insanlarla olan ilişkilerimiz değil mi? Bu şekilde düşününce belki diğer insanlar için değil ama kendimiz için değer. Merak ve heyecan olmasa ruhumuzu nasıl diri tutabiliriz , başka türlü her şey aynı gelmez mi veya hayat sıradan olmaz mı , her gün birbirinin aynısı ,hiçbir etkileşimde bulunmadan sessiz, sakin ,kendi halinde fakat dünyadan kopuk bir şekilde yaşamak bu Ştolts 'un deyimiyle oblomovluk olmaz mı ? Son sayfada Oblomov için "Zekaca kimseden aşağı değildi ,dedi.Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı.Asil heyecanları olan bir insandı.Ama hiçbir şey yapmadı."Zannımca bir şeyler yapabilmek için insan merak etmeli , o şeye karşı istek duymalıyız bu da beraberinde heyecan duygusunu getirir .Bir çoçuğun yürümeyi öğrenmesinden tut etrafı keşfetmesine kadar merak duygusu hakimdir.İşte bu yüzden bu kadar meraka ve heyecana değer; anlayacağımız, sorgulayacağımız , düşünüceğimiz hissedeceğimiz çok şey var. Oblomov 'u bitirdikten sonra bunu daha net bir şekilde anladım diyebilirim.)