Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.32
Ehvenişer
Ehvenişer
@Nurayd22
Flu
Türkçe öğretmeni
13 Temmuz
165 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Baş kahramanı görevi kitapları yakmak olan itfaiyeci Guy Montag çevresindeki herkesin robotlaşmasından ve duygusuzlaşmasından artık bıkkınlık duymaya başlar.
Kitaplarla beraber yakılan kişiyi düşündükçe kitaplara karşı merakı artması ile bu durum karısını bile karşısına çıkaracaktır.
Fakat gelecekte itfaiyecilerin kitap yakmakla yükümlü bir meslek grubu olacağı fikri çok ilginç gerçekten. Sırf bu düşünce bile kitabı okumaya yeter. Ama durgun bir anlatımının olduğunu da eklemeliyim. Bilim kurgu adı altında yazılan ama distopya etkisi altında okuduğum bir kitap oldu .
Yangında önceliğin verildiği kitapların bir gün tamamının yanacağını düşünmek bile korku verici. Yazar bizi tutup iyi planlanmış bir kurgunun içine bırakıyor. Kurguda yangın yok. Yanan evler, dağılan hayaller, kül olmuş anılar yok. Kolay ve rahat, her istenilenin elde edildiği (günümüzdeki gibi) hayatlar var. Bu da insanı düşünmemeye, kaygısızlığa, felsefesizliğe itiyor. Yanan düşünceler yok çünkü ortada bi düşünce yok. Var olanlar da yakılıyor zaten.
Fahrenheit 451;kitapların yanma sıcaklığı olduğunu öğrendiğim de kitaba merakım daha artmıştı.Kitapların yok edildiği bir dünya. Ah!Ne acı verici!
Ve yok eden bir görevlinin ani uyanışı ve yaşadıklarını hissetmeye başlaması ile durumu değiştirmek isteme çabası...
Franz Kafka’nın “Dava”sında yer alan Josef K.’nın suçu hakkında tüm büyük filozoflar görüşlerini yazdılar. Josef K. “Yasa Kapısı” parabolündeki yaşlı adamla bir tutuldu, yeri geldi ayrıştırıldı. Bazen aklımdan geçiyor da, romanın anlatıcısının “Dava”nın başında suçsuzluğuna tanık olduğu ve kesin bir iftiraya kurban gittiğini bize dillendirmesine rağmen metin içinde yasaların yasası iftiraya uğramış ve suçsuz Josef K.’dan ne istedi de onu metnin sonunda iki cellat tarafından hem de kalbine iki defa saplanan keskin bıçağın dönderilmesiyle “bir köpek gibi” infaz etti. Bazen aklımdan geçiyor da, Josef K., Camus’nün “Yabancı”sındaki Mersault gibi kayıtsız olmasaydı, yasayı tiye almasaydı, tüccar Bloch gibi yasanın karşısında, kapısında köpekleşseydi, onun gibi bir yılda değil de beş senede hala yaşamını sürdürebilir miydi? Boyun eğmeyen biri olması, başlangıçtan infazına dek yasayı kaale almaması, yasaya kalbinde inanmaması, yasayı iliğinde hissetmemesi, kendini yasaya yeterince verememesi onun infazını kolaylaştırdı. Hiç görmediği yasaların yasası tarafından, hiç tanımadığı müessesenin, hiç yüzleşmediği yargıçların kararıyla infaz edildi. Peki ama birey yasaların yasasını görebilir mi? Ona dokunabilir mi?
Romanın kısaca özeti ise şöyle
Neden tutuklandığını bilemeyen Josef K suçunu öğrenebilmek için girmediği yol, yapmadığı iş kalmamıştır. Fakat suçunu da bir türlü öğrenemez. Fakat kendini de savunamaz, ortada bir mahkeme yoktur. Bütün bunlara rağmen cezası bellidir, ölüm.
kitap gerçekten kendiniz hakkında, toplum tarafından dışlanan insanlar hakkında, delilik hakkında, yaşam ve ölüm hakkındaki düşüncelerinizi en iyi şekilde geliştirebilecek kitaplardan biri. ölmeden önce okunacak bilmemkaç kitap gibi bir listeniz varsa ve bu listenin içinde Veronika Ölmek İstiyor yer almıyorsa, ilk sıraya bile yazabilirsiniz. açıkçası kendi adıma konuşmam gerekirse kitabın tek bir sayfasında bile sıkılıp bitse de gitsek ya kafasını yaşamadım. her sayfayı heyecanla çevirdim. buradaki genel okuma hızına bakıldığında 1 günde bitebilecek bir kitap ama kesinlikle bunu önermiyorum. çünkü genel olarak okunan distopya, romantizm ya da macera kitapları gibi değil. okurken çok daha ince düşünülüp bazı anlamlar çıkarılması gereken, sindire sindire okunması gereken bir kitap. yazarın en çok bilinen kitabı Simyacı, yazarın sizi alıp götüren diline bayıldım. konusuna gelecek olursak hayatını olabilecek en iyi şekilde yaşayan, güzel, çekici, iyi bir işe sahip, istediği her erkeği elde edebilecek, ailesi ile hiçbir sorunu olmayan bir kadın olan Veronika dört kutu uyku ilacı ile intihar ediyor. bunun sebebi ise Veronika'nın yaşadığı her günü aynıymış gibi hissetmesi. yaşlanıp zorlukla yaşamaktansa, hayata doyduğunu düşünüyor ve bu yüzden intihara karar veriyor. fakat bir şeyler ters gidiyor ve Veronika gözlerini bir hastane odasında açıyor. şehrin en ünlü akıl hastanesi olan Villete. yaşama doyduğunu, ölmek istediğini düşünen Veronika için her şeyi değiştirecek olaylar silsilesi tam olarak bu hastanenin içinde gerçekleşiyor.
Okur Takip Önerileri
•| Kitabın çevirmeni Ogün Duman, önsözünde Ewald Rösch'ün Dönüşüm yorumundan faydalandığını belirtiyor. Önsözdeki yazısının çok beğendiğim kısmını aynen alıntılıyorum; "Rösch'e göre, Gregor Samsa'nın zor durumda kalmasının nedeni şu ikilemdir: Dönüşümünden önce şirketine, ailesine ve içinde yaşadığı topluma faydası, kişiliksizleşmek, eşyalaşmak ve ikame edilebilir bir dişli çark olmaktır. Dönüşümünün ardından iş hayatının dışına itilmesiyle yalıtıma, kısıtlamaya ve değersizleşmeye uğrar. Yani ya faydalı bir çark olarak degersizleşecek ya da zararlı bir haşere olarak değerini yitirecektir." Kitap doksan altı sayfadan oluşuyor ve insana kısa, hemen okunabilir gibi bir izlenim bırakıyor. Bunun kısmen doğru olduğunu söyleyebilirim çünkü kitabı dikkat vererek okumadıktan sonra hemen bitirebilirsiniz ama kitabın asıl vermek istediği mesajları kaçırabilirsiniz. Franz Kafka, Gregor Samsa'nın haşareye dönüşmesini ve zaman içindeki yaşadıklarını oldukça etkileyici bir şekilde anlatmış. Toplumun farklılığı benimseyememesi ve o farklılığın zaman içinde kendini giderek yitirmesi tokat gibi yüzünüze çarpıyor adeta. Arada açıp tekrar okumanın gerekli olduğunu düşünüyorum çünkü benim ikinci kez okuyuşum ve her okuduğumda mutlaka daha önce fark etmediğim, önemsiz gelen kısımların sonradan anlam kazanması söz konusu.
