İPEK OKUŞLU
@NurcanOkuslu
Kitap, zekâyı kibarlaştırır!
176 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Reader Follow Recommendations
Neden Tanrı’dan bahsetmek zorundayım? Çünkü o her yerdedir! Ben sadece onun mutfağındaki kaşığım.
Sayfa 272Kitabı okudu
Yalnızlık
Yalnızlık, insanın etrafında hiç kimsenin olmamasından değil, kendisi için önemli olan şeyleri anlatamamaktan veya başkalarının kabul edilemez bulduğu belirli görüşlere sahip olmaktan kaynaklanır.
Sayfa 250Kitabı okudu
Kızılderililerin şefi ile Jung arasında geçen bir diyalog
“Bak,” dedi “ beyazlar ne kadar da acımasız görünüyorlar. Dudakları ince, burunları keskin, yüzleri çatlamış ve kırışıklıklarla bozulmuş. Gözlerinde sert bakışlı bir ifade var; her zaman bir şeyler arıyorlar. Ne arıyorlar? Beyazlar her zaman bir şeyler ister; her zaman kaygılı ve huzursuzdurlar. Ne istediklerini bilmiyoruz. Onları anlamıyoruz. Deli olduklarını düşünüyoruz.” Beyazların neden deli olduğunu düşündüğünü sordum. “Kafalarıyla düşündüklerini söylüyorlar” diye yanıtladı. “Elbette öyle olacak. Başka ne ile düşünürsün ki?” diye şaşkınlıkla sordum. Kalbini göstererek “Burayla düşünürüz” dedi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Din parası
Gerçeğin Doğusu veya Batısı yoktu. Bacon, Descartes, Pascal, Faust, Comte, Fourier, Galileo, hatta Jules Verne bile “şeytani anlaşma” yapmıştı. Kime göre mi? Dünyanın düz olduğunu iddia eden Katolik kilisesine göre. Aradan yüzyıllar geçti ve Papa II. Jean Paul 1992 yılında dünyanın yuvarlak olduğunu kabul ederek bağlılarından özür diledi. İşin garip tarafıysa yüzlerce yıldır cesur bilim insanlarını ölüme götüren bu yanlışın, kiliseye akan paraları etkilememesiydi. ‘Din adamları hiçbir dönem ezilenlerin yanımda olmadı.’ der Sartre yani seküler olduğunu iddia eden Avrupa’nın da alacağı çok yol var. Doğu’nun yapması gerekense Batı’nın kendi teolojik yaralarını sarmak için ürettiği laiklik kavramını tartışarak 250 yıl daha birbirini yemekten vazgeçip kendi hastalığını teşhis ederek uygun tedavi metodları geliştirmektir. Zira din ısıtır, bilim aydınlatır.
Sayfa 330Kitabı okudu
Türk banknotlarına bakınca ‘Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’ ibaresini görürsünüz. Eğer bu paranın basım hakkı tümüyle devletin olsaydı “Türkiye Cumhuriyeti” yazması gerekirdi. Zira madeni paralar öyledir. Kâğıt paralarda sadece Cumhuriyet ibaresine yer verilerek “İ” harfinin eksik yazılması, para basma faaliyetinin milli egemenliğe ait olduğunu ancak özel kesimin de bu imtiyazdan pay sahibi olduğunu gösterir.
Sayfa 265Kitabı okudu
Devletler savaş yapar, savaşlar ise devlet.
Sayfa 228Kitabı okudu
Yirminci yüzyılın başına kadar sıradan insanlar örtünmek, varlıklı sınıf ise sosyal statüsünü göstermek için giyinirdi. Dolayısıyla herkesin gelir düzeyi uzaktan anlaşılırdı.
Sayfa 213Kitabı okudu
İtalyan Bankerler
Silahınız varsa banka soyabilirdiniz ama bankanız varsa herkesi soyabilirdiniz.
Sayfa 186Kitabı okudu
Yusuf Has Hacip
Ülkeler kılıçla fetholur ama kalemle ayakta durur.
Sayfa 143 - Timaş YayınlarıKitabı okudu