Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim can kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
Gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.
+ Sevdiğin biri var mı?
- Evet.
+ Seni seviyor mu?
- Evet.
+ Nereden biliyorsun?
- Her seferinde okuması için ödünç verdiğim kitapları geri verirken içerisine çiçek koyuyor.
+ O da insanlığı kurtarmak istiyor mu?
- Evet
+ Nereden biliyorsun?
- Altını çizdiği cümlelerden.
Kocaman bir avlunun ortasında durdu durdu
İçindeki bomboş avluya bakarak
Gökyüzünden arada bir oraya
Ölü bir kuş ya düşüyor ya düşmüyordu.
Görseydi içinin olmadığını
Çekip onca çelenkten bir sap karanfili
Koymak ister miydi hiç
Bu ikindi vaktinin hırçın vazosuna.
Güzleri kullanırdı o kadar sevmese de
Dünyayı kullanırdı açıp da penceresini
Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta karada ve denizde,
Düşkünlükte esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yan yana olduk mu el ele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.