... “ Birlikte avlanıp avlarını birlikte yere indirdikleri, birlikte açlık çektikleri günler unutulmuş, geçmişte kalmıştı artık. Şu anda önlerindeki mesele aşktı ve aşk, yiyecek bulmaktan daha amansız, daha acımasız bir meseleydi. ”
...“ Kendi zihinlerinin en ücra köşelerine iterek sıkıştırıyor, gözü hiçbir şey görmeyen doğanın muazzam güçlerinin itiş-kakışları arasında, küçük kurnazlıkları ve azıcık bilgelikleriyle kıpırdanıp duran ufak ve sınırlı zerrecikler olduklarını anlayana kadar, insan ruhunun kendine boş yere yüklediği ne kadar aşırı değer, ne kadar sahte heyecan, ne kadar nafile yücelik varsa, üzümün suyunu çıkarır gibi ezerek çıkarıp alıyordu onlardan. ”...