Odamda beni kitaplarım bekler. Bu tek tesellimdir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku bırakırlar.
Ne iyilik süreklidir ne kötülük, ya da daha edebi bir ifadeyle, Ne mutluluk sonsuza dek sürer ne de mutsuzluk, bu yüce özlü sözleri yaşamın ve kaderin bahtsızlıklarından geçerek öğrenmeye zaman bulanlar söylemişlerdir, körler ülkesinin koşullarına taşındıklarındaysa bunları şöyle okumak gerekir, Dün görüyorduk, bugün görmüyoruz, yarın yine göreceğiz, cümlenin üçüncü ve son kısmında hafif soru vurgusu vardır, sanki akıl yanıtın olumlu mu olumsuz mu olmasına, cümlenin umut verici bitişine tereddütlü bir mola eklemeye son anda karar verecekmiş gibi.
"Hanımefendi," dedi, "siz pelikanların yavrularını nasıl beslediğini biliyor musunuz?"
Afallayan kadın "Hayır" dedi.
"Anne pelikan, yavrularının açlık çektiğini görürse, kendi etinden parça kopararak onları besler."