I.Dünya Savaşı'na yedek subay olarak katılan Ahmet Celal, bu savaşta tek kolunu kaybederek geri döner. İstanbul, �ngilizler tarafından işgal edilince Emir eri Mehmet Ali'nin davetine uyarak, onun porsuk çayı kıyısındaki köyüne gider. Ama aklı sürmekte olan savaştadır. Köyde, her gün gazete getirterek gelişimleri izle Fırsat buldukça da köylülere gelişmelerin önemini anlatır. Köy halkı, yoksulluklarının ve cahilliklerini nasıl sebebi olan Salih Ağa'ya bağlıdır O ne derse ona inanırlar. Belli bir süre sonra köy Yunanlılar tarafından işgal edilir. Yunanlılar Köyü yakıp yıkarlar, köylülere işkence ederler. Köylülerin çoğu köy meydanında topluca öldürülür. Ahmet Celal Emine ile birlikte bu ölüm çemberinden kaçıp kurtulmak ister. Arkalarından Ateş edilir, İkisi de yaralanır. Güçlükle Köyü mezarlığına ulaşırlar Sabaha kadar orada beklerler. Ertesi gün yola çıkacaklardır fakat Emine yarası ağır olduğu için yürüyecek durumda değildir Ahmet Celal, elindeki ana defterini Emine'nin eline tutuşturur bilinmeyen bir yöne doğru gider.