1889'da Van Gogh şöyle yazmıştır: "Ekildiğin toprağa kök salmayacaksan da önemi yok, nasılsa ekmek olmak için öğütüleceksin; bunun mısırlar için olduğu kadar insanlar için de fazlasıyla geçerli olduğu kanısındayım."
Van Gogh'un yaptığı ev resimleri özellikle dokunaklıdır. Kendisini "dünyada bir yabancı olarak" gören ressama, içinde barınılan, ısınılan ve rahatlanan yer olarak ev kavramı, bir anlamda aile yaşantısı, asla ulaşamayacağı şeyler gibi görünüyordu.
Van Gogh bu manzara resimlerinden bazıları hakkında, "Sana kelimelerle anlatamadıklarımı bu tabloların söyleyeceğinden hiç kuşkum yok... kırları o kadar sağlığa yararlı ve canlandırıcı buluyorum ki." diye yazmıştı.
Bir aile kurmamış olması her zaman üzmüştü onu. Resim yapmak bu tür kaygılarına her zaman çözüm olamıyor ve bazen dolu dolu bir hayatın yerini almıyordu.
Van Gogh şöyle yazmıştı: "Umutlar kararıyor, asla mutlu bir gelecek görmüyorum."