İnsanın, tutkularının esiri olması, aşkı için her şeyi yıkmayı göze alması zayıflık mı yoksa gücün ta kendisi mi bilemiyorum. Çoğumuz bunları göze almadığımız için, yaşamak istediklerimizi değil, hayatın bize sunduklarını yaşamakla yetiniyoruz. Yeniden dünyaya gelsek, yapmak istediklerimiz, şu anda yaşadıklarımızdan çok fatklı olmaz mıydı? Hangisi daha doğru, hangisi daha güzel olurdu acaba?