Hasretin dikenli bir tel gibi sardığı kalbin acısı ne zaman diner? Ne olursa olsun söz vermişsek bir kez kavuşmaya , ne kadar ileri gidebiliriz verdiğimiz söz uğruna ?
Hüznün ve umudun bir arada olduğu , ayrılık acısıyla kavuşma hayalinin , sevdiğin birini yıllarca özlemenin duygularını veren ikinci dünya savaşına dair iç burkan bir roman
Dietmar ve Brigette aileleri savaşta ölmüş kendileri de ingiltereye gitmeyi başaran iki çocuk ve yakın arkadaştır Ama ingiltereye vardıklarında yolları ayrılır hayat ikisini farklı yerlere savurur söz verirler bir gün yine kavuşacaklardır
Düşünürken bile zor hayatta bir tek arkadaşınız var başka bir ülkede mülteci oluyorsunuz en yakın arkadaşınızdan ayrılıyorsunuz hep acaba yaşıyor mu diye düşünüyorsunuz . Yaşıyorsa kader tekrar karşılaştırır mı diye soruyorsunuz , sonra farkına varıyorsunuz bu sadece iki çocuğun değil , savaş sırasında binlerce insanın hayat hikayesi .
Brigette çok zorluk çekiyor mülteci çocuk olarak verildiği ailenin yanında , ama yıllar önce kavusacaklarina söz veren arkadaşı Dietmar i göreceği inancını asla kaybetmiyor geçen uzun yıllar bile onun inancına dokunamıyor
Roman iki zamanda geçiyor günümüz ve geçmiş
Günümüzde Rahima ve yüzyıl öncesinde Skehiba , Afganistan ' in erkek egemen toplumunda kadın olmanın , kadının da bir birey olduğunu , kendi kararlarını alabileceğini anlatma mücadelesini veriyorlar
Okula gitmek yasak , kadının adı yok , bırakın bunu , kız çocuğuysaniz sizi dikkate alan yok
En çok sinir olduğum çok küçük yaşta evliliğin ne olduğunu bilmeden on iki , on üç yaşında kız çocuklarının zorla evlendirilmesi
Yani kız çocuklarını ve kadınları ezmek için kurulmuş bir düzen
En azından bu ülkede yaşayan bizler gerçekten çok şanslıyız ve evet Burdan Mustafa Kemal Atatürk 'e binlerce teşekkür kadınların da erkeklerle sosyal , toplumsal, ekonomik yaşamda yer almasını sağlayan hakları kadınlara verdiği için ...
Mutlaka özellikle kadinlar okumalı bu kitabı