Betül kacar

"...Zira dünya verdiğini alır, hibe ettiğini geri ister. Dünya, kendi uşağının birine gülerken diğerini ağlatır. Başkası için ağlayan kişi kendisi için ağlanır hâle gelir. Dünya bir eliyle verdiğini öteki eliyle geri alır. Bugün taç giydirdiği başı, yarın toprağa sokar. Dünya için, gidenin gidişi ile kalanın kalışı arasında fark yoktur. Dünya, kalan kişiyi gidenin yerine koyar; kalan kişinin, giden kişinin alternatifi olmasından dolayı memnun olur... "
Sayfa 55 - Çelik yayınevi
Reklam
Hükümdarlar bulundukları meclislerin tavanlarını nakış ve süslemelerle tezyin ederler, o tavana bakanlar da önce ferahlık ve rahatlık hisseder. Ancak kişi tekrar tekrar baktığı zaman kendisine bıkkınlık gelir ve ilk baktığındaki ferahlık ve inşirahı hissedemez. Ancak semâya bakmak böyle değildir. Semâya bakan kişi hükümdar da olsa, avamdan biri de olsa gündelik hayatın sıkıntılarından usanıp oraya bakınca kalbini inşirah kaplar.
Sayfa 16 - Çelik yayınevi
Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar da değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir ve bu da başka sapmalara yol açar...
Sayfa 251

Reader Follow Recommendations

See All
Yüksek gri binalara bakarak şöyle diyorum: "Tanrı'nın nerede yaşadığını bir bilebilsek." Yaşlı adamın "Unutulmadığı her yerde yaşıyor," diyen sesini duyuyorum...
" Hazineye ulaşmak için işaretlere dikkat etmen gerekiyor. Tanrı, herkesin izlemesi gereken yolu yeryüzüne çizmiştir, yazmıştır. Senin yapman gereken, senin için yazdıklarını okumak yalnızca. "
Reklam
Reklam