Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında "Karamazov Kardeşler"de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm görünümüyle sergilenmiştir. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır.
(Tanıtım Yazısından)
Don Kişot'tan buyana, 4 asırlık dünya roman tarihinde Dostoyevski gibi insan ruhunun derinliklerine inebilen bir yazar daha gelmemiştir. Üstünden yaklaşık bir buçuk asır geçmesine rağmen yazdığı kitaplar hala günümüz insanlarının ruh halllerini ve toplum yapısının bütün çıplaklığıyla gözler önüne serebilmektedir. Dostoyevski, okuduğunuzda 21. yüzyıl romanlarından daha çok kendinizden bir şeyler bulacağınız bu kitap ta, dönemin sosyal, siyasal ve dini yapısını ile bütün bunlar karşısındaki kendi düşüncelerini yaptığı betimleme ve ruh tahlilleriyle kurgu olduğuna inanmak istemeyeceğiniz olaylarla örnekleyerek, felsefi olarak bize anlatıyor.
Tüm edebiyat severlerin okuması ve hatta mümkünse iki defa okumaları gereken bir eser.