Yunanistan'a giderken vapurda iki gençle tanışıyor Miller. Yunanlı talebeyi çok beğeniyor. Dünyadan kaybolduğu sandıgı insanca duygulara kavuşmak sevindiriyor romancıyı ve Yunanistan'ı görmeden aşık oluyor yunanlılara. Türk talebeye gelince,' "Hiç hoşlanmadım ondan diyor, en kötü taraflarıyla Amerikan kafası. Hayat yokmuş Türkiye de. Ne zaman olcak? diye sordum. Ne zaman bizde Amerika gibi, Almanya gibi olursak, dedi. Hayatı hayat yapan madde idi, makine idi, ona göre."
Sürgüne gider gibi yurduna dönen bu bahtsız delikanlı, uzun bir zincirin son halkalarından biri. Ne Avrupalı ne Asyalı ne Fransız ne Türk. Kopmuş ve baglanamamış...