Nesibe

Aldatılanlar umut hüsrana uğratır bizi çoğu zaman keder asla. o nedenle bazıları bildik keder, bilinmeyenden evladır der. umudun bir yanılsama olduğuna inanırlar. Keder yolunu şaşırtır onların.
Reklam
Keşke insan dili kuşların ötüşü, ırmağın akışı, otların hışırtısı, rüzgârın uğultusu gibi bir şey olabilse, keşke çocukluğun sonsuz dalgınlığına dönebilsek, keşke benliğimiz çatlaklarla dolu olmasa.
O, bu dünyayı, intihar eden biri gibi kişisel olarak katlanılmaz bulmaz; dünyayı bu haliyle katlanılmaz bulur. Onun önceden gördüğü ölümü, o güne dek yaşadığı her şeyin "son derece doğal bir sonucu" olacaktır çünkü onun önceden gördüğünün bundan daha az bir şey olması, "katlanılmaz" ı katlanılır bulması anlamına gelecektir.

Reader Follow Recommendations

See All
Biliyorsun F.'ciğim, önce, başkaları gibi olduğumuzu öğrenmemiz gerekir. Daha sonra başkalarına ne kadar benzediğimizi, daha da sonra, başkalarına benzeyip benzemediğimi merak ederiz. Sonunda, neden sonra, kendimizi -başkasına benzesek de benzemesek de- kabul etmeği öğreniriz. Ne uzun bir eğitim bu. Değil mi?
Sayfa 133Kitabı okudu
"Dalkavuk", "satılmış" nitelemleri, "biz"liği dişarıda da dile getiren, kimi zaman bu "biz"liği gözdağı olarak kullanmak isteyenlere karşı duyulan kızgınlığı dile getirir. Çoğunlukla özdeşleşme çabası ise, bir bakıma, ayrılığı ortadan kaldırma çabası olarak görülebilir: Çoğunluğun, azınlığı "kendinden/kendinden yana" görmesi istenmektedir. Daha da ileri gidildiği görülür: "Bizi sizden ayrıymış gibi göstermek isteyenler haindir," denir. Beklenen, çoğunluğun ayrılığı, bölüntüyü unutmasıdır.
Reklam
Bütün büyük kentler dünyanın hazinesidir, ulusların değil. Bu yüzden, herhangi birinin yok edilmesi dünya çapında bir kayıptır.
Değişmez gerçek
Denizlerimiz var, güneş içinde; Ağaçlarımız var, yaprak içinde; Sabah akşam gider geliriz, Denizlerimizle ağaçlarımız arasında, Yokluk içinde.
Sayfa 100
Yaşama Sanatı
Yaşayacak çok az şey var, bu bir yaşama sanatı. Ben yaşayamam, Tonio. Her şeye karşı geliyorum, kelimelere bile. Medeni insanların arasında kalamıyorum, bu yaşımda da hâlâ gidip vahşiler arasında yaşamaya çalışmak istemiyorum. Dünyada hâlâ olup olmadıklarını merak ediyorum. Çünkü vahşileşenler medeni insanlardır. Bana ne olduğunu bilmiyorum, kalbime ne oldu bilmiyorum. Vahşilere mi katıldım, yoksa medeni varlıklar mı hayal ediyorum, bilmiyorum.
Sayfa 218Kitabı okudu
Şair (sanatçı) halkına bağlı bir aydın, onun dilini geliştiren ve büyüten bir nefer ve yaşadığı dünyayı daha da güzelleştirmeye arzu duyan bir hayalci olmalıdır.
Sayfa 14
Yaşamın yüce gayesi yaşamaktır. Az insan yaşar. Hakiki hayat ancak insanın kendi mükemmelliğini fark etmesi, her rüyasını gerçeğe dönüştürmesiyle olur.
Reklam
Bıktım, evet, bıktım... Bir şeylerin bitmesi gerek, bir şeylerin başlaması gerek.
Ben, bulunduğum yeri önemsemem, yeter ki kafamın içinde bir engelle karşılaşmadan yol alabileyim.
Ama zihni kurnazdı, hilebazdı. Sevmediği düşünceler kenarlardan, kıyılardan, çatlaklardan, sıkı sıkı kapattığını sandığı aralıklardan solucan gibi içeri sızıyordu.
İnsan hür doğmaz. Eğer kendi ben'i ile mücadeleye başlayan bir irade destanının kahramanı değilse, eğer kendi nefsine galebeden ve kendi ihtiraslarına hâkimiyetten başlayan bir hürleşmeye doğru merhale merhale yol almıyorsa, eğer hürriyeti şahsiyetiyle beraber gelişmiyorsa, insan, en hür nizam içinde de hür değildir.
Belki daha serbest olduğum gün, daha serbest düşüneceğim.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.