Gülay

Yani, bir şeyi yapmadan önce, ne olacağını nereden bilebilirsiniz ki?Yanıtı belli bunun; bilemezsiniz.
Sayfa 198
Reklam
Çocukların hepsi altın yüzüğü yakalamaya çalışıyorlardı, tabii bizim Phoebe de.Lanet atın üstünden düşecek diye ödüm kopuyordu, ama bir şey söylemedim, bir şey yapmadım.Çocuklar altın yüzüğü yakalamak istiyorlarsa, bırakın yakalasınlar, bir şey söylemeyeceksiniz.Düşerlerse düşsünler.Onlara bir şey demeniz bundan daha kötüdür.
Sayfa 196
"Akademik eğitim sana bir şeyler kazandırıyor.Biraz yol alırsan, zihninin boyutları hakkında bir fikir veriyor sana bu eğitim.Zihninin neye uyup neye uymadığı hakkında.Bir süre sonra da, zihninin yapısına hangi düşüncelerin uygun olduğu hakkında bir fikrin oluyor.Her şeyden önce, sana uymayan, sana yakışmayan düşüncelerle uğraşmaman için olağanüstü bir zaman kazandırıyor bu.Gerçek boyutlarını, gerçek ölçülerini alıp, zihnini ona göre giydirip kuşandırıyorsun "
Sayfa 178

Reader Follow Recommendations

See All
"Sanırım bugünlerde," dedi, "ne olacağına karar vermek zorunda kalacaksın.Sonra, ne olacaksan ona göre hareket etmeye.Ama hemen.Bir dakika bile kaybedecek zamanın yok.Yok senin zamanın."........... "ne olacağına karar verdikten sonra, iyi bir düşün; ilk işin kendini derslerine vermek olacaktır yine de.Sen bir öğrencisin; hoşuna gitse de, gitmese de öğrencisin.Sen, bilgiyle yatıp bilgiyle kalkmak zorundasın......... gönlünde yatan bilgiye adım adım yaklaşmaya başlayacaksın; yani, istiyorsan, arıyorsan ve bekliyorsan onu.Diğer pek çok şeyin yanında, insanların davranışları karşısında aklı karışan, korkuya kapılan, hatta hasta olan ilk kişinin sen olmadığını anlayacaksın o zaman.Bu konuda hiç de yalnız değilsin.Heyecan ve dürtüyle öğrenmek isteyeceksin.Aynı senin şimdiki durumunda, pek çok, pek çok insan ahlaksal ve ruhsal sorunlarla karşılaşmış.Ne mutlu ki, bazıları bu sorunları yazmışlar.Onlardan öğreneceksin bunları; eğer istersen.Aynı biçimde, bir gün senin öğreneceğin bazı şeyleri başka birinin gelip senden öğrenmesi gibi.Ne güzel bir düzen bu, sırayla, karşılıklı.
Sayfa 177
Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
Sayfa 176
Reklam
Reklam
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.