Roman, yaşanma olasılığı oldukça yüksek bir kurguyu içeriyor. Fransız edebiyatının en başarılı isimlerinden olan Victor Hugo, 1829 yılında yayımladığı bu eseriyle dönemin Fransa’sındaki idam cezasını realist ve edebi bir dille eleştiriyor. Kitap; uzun ve etkileyici bir önsöz ile başlıyor, önsözde bahsedilen fikri destekleyen bir tiyatro oyunuyla devam ediyor ve sonunda kurguya geçiyor.
Anlatılanlar genele bakıldığında realist gibi görünse de başkarakter olan idam mahkûmunun romantik bir kişiliğe yakın olduğunu açıkça görebiliyoruz. Mahkûm, kaçınılmaz sonunu beklerken beş hafta boyunca çoğunlukla karamsar, yer yer umutlu bir ruh hâline bürünüyor. Yazar o kadar başarılı ki okurken kendini bu karakterin yerine koymayan var mıdır merak ediyorum.
“Hâkimin kadife pençesinin altında celladın tırnakları hissedilir.”