Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Demir

Hatice Demir
@Olumlupekistirec
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter...
Öğretmen olacak öğrenci
Lisans
Gaziantep
2 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
Yeni bir şeyler söyle bana ne olur, yeni bir şeyler. Kurşun aktı kulaklarıma hep aynı sözleri, aynı sesleri duymaktan. Belirsizlik güzeldir, de örneğin, kesinlik çirkin. Sessizlik sesten -hele de güncel ve kof- her zaman iyidir; düş gücü, iç zenginliği verir insana. Dünyanın usul usul ağaran o puslu sabahları ve günün turuncu tülleriyle örtünen dingin akşamları bu yüzden etkiler bizi, duygulandırır, de. Anlık izlenimler sürekli görünümlerden her zaman daha güçlü, kalıcı ömürlüdür...Alışkanlıklar öldürür güzelliğimizi, bizi değişmek çirkinleştirir de. Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz olur, insanın küçücük ömrünün karşısında. İstemenin kuralı yoktur, de, açıklaması sınırı suçu yoktur; istemek ya- şamın kendiliğinden sonucudur, ne haklı ne haksız, ne yerinde ne yersiz...
Reklam
Usul usul intizarı çürüten Bu hercai diken, bu çılgın arzu Sürüklüyor imkânsız muştuların Eşiğine gönül vadilerini Bir ağaçtan düşen yapraklar gibi Düşüyorum tanyerine Ya topla yaralı kırlangıçları Ya da bu vefasız şarkıyı bitir Özgürlüğe giden tutsaklar gibi Siyah gözlerine beni de götür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Altını üstüne getirmek istediğin bir masada aklı başında oturmak çok sağlam bir imtihandır.
Zaten yaşayarak öğrenilen bir şey kolayca unutulmaz
Reklam
Sonsuza Dek Sophia
Gözleriniz madam Gözlerinize bakıyorum da Sanki bir yangın yeri Yüzünüz talan edilmiş bir İmparatorluktan kalma gibi, Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına, Tüten dumana ve akan kana bakmaksızın Aldırmaksızın… Patlayan bombalara şiir söylüyor gibi Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi Siz koşuştururken lise bahçelerinde Dilinizde Ahmet Arif’ten
Şimdi yıldızlardan bakamıyorsun Göklerinde bir Belkıs otururdu Rüveyda Binlerce gökkuşağı olurdu kirpiklerin Güneş bir anne gibi dururdu başucunda Artık dokunamıyor kâkülün bulutlara Karalara bürünmüş saçlarında dolunay Ben bu kadar zulme lâyık mıyım Rüveyda
"Yaşım yirmi altı. Sana kırk senedir aşığım. Hayat kadar berrak, ölüm kadar karmaşığım. Yüreğim kirli bir gökyüzü, sense dolunay… Ruhunu esir alan sarmaşığım! Titreşirken kalplerimiz Ankara soğuğunda Nice umut yeşerir gecenin soluğunda."
Telaşını gören de ,can senin zannedecek
Reklam
Sonra sen geldin. Mevsimlerin dörtten fazla olduğunu öğrendim. Günleri saymayı öğrendim, Ellerini tutmak için. Şarkılara takılı kalmayı, İnsanlara dikkat etmeyip, İlk önce seni, Sonra seni, En son olarak da yine Seni düşünmeyi öğrendim. Bakışlarının fotoğrafını çekmeyi, Sonra o fotoğrafı içime asmayı öğrendim. Sonra sen geldin.
Seni görmemin dışındaki her tekrar, Bana bıkkınlık verebiliyor
Her şeyi ,duyguların düzene koyduğu yaştaydım
Birbirimizi görmezden gelsek Yüreğimizde selam’ı keser mi acaba ?
Nesimi Ben bu cihana sığmazam şiirini tasavvufi açıdan yorumlayabilen var mı
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam Gevher-i lamekân benem kevn ü mekâna sığmazam Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam Kimse gümân ü zann ile olmadı Hak ile biliş Hakkı bilen bilür ki ben zann ü gümâna sığmazam…
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.