Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

OnM

OnM
@OnOn2
İstanbul
22 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Acıya sevinen zalimlerin zevk çığlıkları, bir gün kendilerini sağır edecektir.
Reklam
Analardık. Oğullarımızın kızlarımızın yattığı cezaevinden görüşlerden çıkardık. Dağılırdık eskiden olsaydı. O açlık günlerinde dağılıp gitmeyi düşünmedik. Birlikte kaldık. Yürüdük yollar boyu. Otobüslere doluşup gittik. Görkemli kapılardaki yetkililere ulaşmaya. Dilekçelerde, dilekçelerde, sayısız pullarda umar aradık.
Yaşıyorsan eğer, “hiçbir zaman” deme. Yıkılır, yıkılmaz görünen. Kalmaz hiçbir şey nasılsa öyle. Buyuranlar verdiklerinde son buyruklarını Buyruk altındakiler başlar konuşmaya. Kim “hiçbir zaman” demeyi göze alabilir? Zulüm yürürlükteyse, kim suçlu: Kendimiz. Ve kimdir onu yıkmak zorunda olan: Biz. Yenilen, kalk ayağa! Her şeyini yitiren, dövüşe devam! Kavramışsan olup biteni, seni kim tutabilir? “Hiçbir zamandan” “bugün” doğar Bugün yenilen, yarının yenenidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne bir şey düşünecek, ne bir laf edeceğim Ama sonsuz bir sevgi dolduracak içimi Göçebeler gibi uzaklara gideceğim.
Bu işe bir çare bulmak lazım. İşimiz çok güç. Çünkü işimiz, insanoğlunun acıma duygusunu uyandırmak.
Reklam
Keşke bir şiir okumuş, Bir kedi sevmiş olsaydınız, Belki bu kadar kirletmezdiniz dünyayı...
Tankınız ne güçlü generalim, Siler süpürür bir ormanı, Yüz insanı ezer geçer. Ama bir kusurcuğu var; İster bir sürücü. Bombardıman uzağınız ne güçlü generalim, Fırtınadan tez gider, filden zorlu. Ama bir kusurcuğu var; Usta ister yapacak. İnsan dediğin nice işler görür, generalim, Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin. Ama bir kusurcuğu var; Bilir düşünmesini de.
Beni öldürürse bu umut öldürür.
Bir damla bir damla daha iki damla etmez. Daha büyük bir damla eder.
İnsanları birbirleri için kaygılanmaz hale getiren, insanı insan olarak umursamayan bir düzen, meşruiyetini uzun süre koruyamaz.
Reklam
Bir demli çayla kandırırdık acıyı.
Kilim gibi dokumada mutsuzluğu Gidip gelen kara kuşlar havada Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden Tabanında depremi kara güllelerin Duymuyor musun Kaldır başını kan uykulardan Böyle yürek böyle atardamar Atmaz olsun Ses ol ışık ol yumruk ol Karayeller başına indirmeden çatını Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm Alıp götürmeden büyük denizlere Çabuk ol Tam çağı ise başlamanın doğan günle Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden Her satırında buram alın teri Her sayfası günlük güneşlik Utanma suçun tümü senin değil Yırt otuzunda aldığın diplomayı Alfabelik çocuk olYollar kesilmiş alanlar sarılmış Tel örgüler çevirmiş yöreni Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yanına Korkuluk ol
Derdini, ekmeğini bölüştüğüm Türküleriyle bizi ağlatan memleketlim. Karadeniz’in Rumelikarı tütünü, Bende türküler oldu ağlamaklı, Bende türküler oldu dizim dizim. Doldurdum sineme, ciğerlerime, Doldurdum derdi mihneti Pamuk tozunu, kömür tozunu; Memleketimin şarkıları kadar acı çektim. Ben Ahmet Çavuş’um Attığım kurşunlar gitmezdi boşuna Şimdi kuzgunlar iner taze leşime İki kere kesemden everdiğim Dost dediğim kıydı bana.
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.