Onur

Onur
@Onur_Arp
>Hayy' dan Geldik Huy' a Gideriz.
"Ne yaşlanması Nevzat! Beyoğlu'nun En Güzel Abisi yaşlanır mı hiç?"
Sayfa 71 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Beni unutmuş olmasına hiç alınmadım, aşk dünyanın en iyi mazeretiydi.
Sayfa 63 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
57. Alay
6. Bölük Komutanı Üsteğmen Ahmet Muzaffer'in günlüğünden: "Bizler 57. Alayın subay ve erleri, Hüseyin Avni komutanımızı toprağa verdikten sonra ettiğimiz yemini yerine getirdik. Cephedeki muharebeler iyice yavaşladı. Siperlerde sürüp giden günlük işlerden canımız sıkılıyor. Sık sık eski günleri hatırlamadan edemiyoruz. Alayımızın mevcudu
Sayfa 407 - Timaş YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Hareket
Dünya çapında bir hareket. Bir damla suyu develerin kursağında arayacak kadar sıkıntılı bir sefer...Fakat dönen yok... Yolda, Kainatın Efendisinin devesi kayboldu. Arandı, bulunamadı. Münafıklar hemen zehir kusmaya başladı: -Yerden ve gökten haber verdiği iddia eder; devesinin nerede olduğunu bilmez! Allah Sevgilisinin, bu mırıldanış üzerine muazzez sahabilerini halkalayıp buyurdukları hikmet, bir mucizedir: -Vallahi ben bir şey bilmem, ancak Allah' ın bildirdiğini bilirim. Deve filan yerde ve falan vaziyette; gidip, görün ve alıp getirin! Münafıklar hayret, dehşet, ibret. Sahabiler gittiler, gördüler, aldılar ve getirdiler.
Sayfa 48 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Onlar gittikten sonra Hz. Aişe (r.a.) validemiz Allah'ın Sevgilisine dediler ki: -Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekir (r.a.) geldi, durumunuzu değiştirmediniz; Ömer (r.a.) geldi, halinizi bozmadınız, amma Osman (r.a.) gelince mübarek ayaklarınızı örttünüz, bunun sebebi nedir? Alemlerin Efendisi gökleri ışıldatacak şekilde tebessüm ederek buyurdular: -Ya Aişe, Melekler bile Osman' dan haya ederler. Ben niçin etmeyeyim?
Sayfa 50 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Çifte Nur
Haya ve edep incisi Hazret-i Osman (r.a.) ın lakabı Zinnureyn-Çifte nur sahibi' dir. Bu şekilde lakaplandırılışın sebebi, biri biri arkasından Allah Resulünün iki mübarek kızını almış olmasıdır.
Sayfa 15 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Ebedi Hayat Müjdecisi cevap verdiler: Hiçbir Peygamber, zırhını giydikten sonra, Allah onunla düşmanı arasında hükmedinceye kadar bu zırhı sırtından çıkarmaz!
Sayfa 26 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Hiçbir amaç, insan öldürmeyi haklı gösteremez.
Sayfa 74 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yaradaki Bir Tutam Ot
Fransızlar, Çanakkale Savaşı'nda çok ağır kayıplar vermişlerdir. Kirte Savaşlarında sağ kolunu kaybeden Fransız subayı bir anısını anlatmaktadır: "Biz Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştığımız için övünebiliriz. Şiddetli bir süngü harbinden sonra, savaş sahasını dolaşırken, bir Türk askerinin kendi gömleğini yırtarak, bir Fransız askerinin yarasını sardığını gördüm. Tercümanım vasıtasıyla sordum: "Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun?" Mecalsiz Türk askeri şu cevabı verdi: "Bu asker yaralanınca, cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı... Her halde resimdeki annesi olacaktı. Benim işe kimsem yok, o kurtulsun, anasının yanına dönsün istedim." Bu asil davranış karışında gözyaşlarımı tutamadım. Bu sırada emir subayım, Türk askerinin yakasını açtığında, gördüğüm manzara karşısında yanaklarımdan sızan yaşlarımın donduğunu dahi hissetmedim. Çünkü Türk askerinin göğsünde bizim askerden daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı. Az sonra ikiside öldüler..."
Sayfa 24 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bulamayacağım bir şeyi arıyor, tutamayacağım bir şeye uzanıyor gibiydim.
Sayfa 103 - Nora KitapKitabı okudu
Reklam
Daha önce pek fazla okumuyordum. Kitaplar evimizde pek sık görülmezdi. Ekmeğin daha önemli olduğu düşünülürdü. Karnımızı doyurmak zihinlerimizi doyurmaktan daha önemli bir işti.
Sayfa 85 - Nora KitapKitabı okudu
Allah'ın Arslanı Hayber kalesinde
İslâm hücumu karşısında halkaları sökülen ve gidip gelmeye başlayan koca Hayber kapısını, Allah'ın Arslanı Hz. Ali (radiyallâhu anh) bir omuzlayışta devirdi. Sonradan kapının kaldırılıp yerine takılması için yetmiş kişinin çalışması icap etti...
Sayfa 168 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Hz. Ali
Hz. Ali (r.a.), dev gibi bir kafiri yere serdi ve göğsüne oturdu. Kılıcını kaldırıp kafasını gövdesinden ayıracağı zaman, kıskıvrak bağlanmış olmaktan kuduran kafir, onun nur oyma olan mübarek yüzüne tükürüverdi. O zaman Hazreti Ali derhal kılıcını yere indirdi ve haykırdı: Ey kâfir! Ben seni Allah için öldürecektim! sen yüzüme tükürdün ve nefsimi incittin! şimdi bu hâl ile seni öldürsem nefsim için öldürmüş olurum! Kalkıp, bırakıyorum seni! Bu manzara karşısında kâfir hayret ve dehşet içinde kalmıştı...
Sayfa 106 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Bedir Savaşı
O gün nice başları devirdi, kesti, Ali; Safların en önünde nefes nefesti Ali!...
Sayfa 99 - Çelik YayıneviKitabı okudu
Padişahımızı uyanık bilirdik.
Bir gün yaşlı bir kadın saraya gelerek mutlaka padişahla görüşmek istediğini belirtmişti .Ne söyledilerse dinletemediler ve sonunda padişahı haberdar ettiler. Kanuni "Getirin Bakalım ne derdi varmış dinleyelim" buyurdu. Yaşlı kadın huzura çıktığında evinin soyulduğunu, bundan padişahın sorumlu olduğunu ve zararlarının tazmin edilmesini istediği. Kanuni: "Hırsız ne almış ana?" dedi. Yaşlı kadın: "Hiçbir şey bırakmamış ne var ne yok götürmüş." Kanuni gülümsedi ve: "Bütün eve götürürken sen ne yapıyordun. Bu kadar ağır uyku olur mu? kabahatli sensin" deyince yaşlı kadın: "Biz padişahımızı uyanık bilirdik onun için rahat uyurduk. Meğer sen de uyanık değilmişşin" cevabını verdi. Cevap Kanuni Sultan Süleyman'ın çok hoşuna gitti. Derhal ihtiyar kadının bütün ihtiyaçların bizzat kendim mallarından görülmesini emretti.
Sayfa 326 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.