Onur
Onur
@Oruc22
Uzun hikaye karışık
45 reader point
Joined on October 2017
Okuma Hedefleri
Her şeyi çok erkenden öğrenenlere...
Güneşi uyandıralım bitti. Şeker portakalı bitince ağlamıştım ama bu sefer ağlamadım. Zezé bu kez karşımıza hüznü yalnızlığından mütevellit bir çocuk olarak çıkıyor ve bu kez Portuga yerine hayalî arkadaşları ile En sevdiği öğretmeni Peder Fayolle var yanında. Güneşi uyandıralım derken de hepimizin içindeki hayattan bezmiş o ölü ruh var ya ha işte onu uyandıralım demek istiyor yazar, artık ne kadar uyandırabilirsek yani bilemiyorum neyse kitabı okuyacaksanız önce Şeker Portakalı 'nı okuyun, okumayacaksanız da okuyun. Her şeyi çok erkenden öğrenenlere.. teşekkürler!
Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da yazıldım Osman
Bazı kitaplar vardır. Tek kötü yanları bitmiş olmalarıdır. İşte bu kitap, kesinlikle böyle bir kitaptı. Twitter 'da bir alıntısı görüp öyle aldım, elime alır almaz da bitirdim. Çok güzel bir gün geçirdim sayesinde...
Aylin hanım sanki kitabı yazmamış da sayfalarına konuşmuş, kitabı okurken yanınızda Aylin hanım sizinle dertleşiyor gibi hissediyorsunuz. Hayata, aşka, yalnızlığa, düşmeye, yenilmeye ama tekrardan ayağa kalkmaya, kabullenmeye, hayatı olduğu gibi yaşamaya dair çok içten samimiyetle yazılmış bir kitap. Kitap bir kadının aşk acısı anlatmasına rağmen, bir erkek olarak çok iyi anladım Aylin Hanım'ı, ve bazen de kendi içimdeki isimle değiştirdim Osman yerine Zeynep dedim arada. Ama ben böyle güzel bir aşk acısı ne gördüm ne de okudum. Neyse ki iyileşmiş Aylin Hanım, her haliyle gülüyor. Arada üzse de, daha çok güldüren bir kitap da zaten. Ben çok şey öğrendim. Herkese de tavsiye ederim. Ve son olarak Osman beye de bir çift lafım var. Siz bu kadıncağıza ne yaşattınız Allah aşkına yaa. Neyse ben aranıza girmeyeyim. Kitabın sonundaki dilek umarım bir şekilde gerçekleşir.
Gökhan Özcan 'ı köşe yazılarından tanıdım. Her yazısında bana fark etmediğim ya da unuttuğum bir şeyi gösterir. Bu yüzden kitaplarını da okumak istedim. Açık Pencere okuduğum ilk kitabı. Tahmin ettiğim kadarıyla kitap yazarın köşe yazılarından oluşmuş. Köşe yazılarındaki üslubuna çok benzer üslupla yazılmış. Bu yüzden genel olarak beğendim.
Ara ara kendini tekrar eden cümleler görsem de , insanlığımızdan nelerin yitip gittiğini, ne gibi tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu çok naif bir şekilde anlatmış yazar. Ama umut aşılamayı da eksik bırakmamış. Açık Pencere, günümüz dünyasında bir şeylerin ters gittiğini düşünen her insanın okuyabileceği bir kitap, yazarın kitabın sonuna koyduğu fotoğraflar da görsel bir şölen niteliğinde. Herkese tavsiye ederim.
Ve son cümlede geçtiği gibi;
" Camlara çarpa çarpa incinmek pahasına, o açık pencereyi aramak gerek"
Reader Follow Recommendations
Münire için çok üzgünüm. Cemil için de çok üzgünüm. Genel olarak çok üzgünüm. Talihsiz bir kadın.. Talihsiz bir aşk.. Talihsiz bir kader.. Talihsiz bir zaman.. Her şey ziyadesiyle farklı olabilirdi..
Âşıklara Yer Yok
Tarık Tufan 'ın " Geç Kalan " romanından sonra okuduğum ikinci romanı Âşıklara Yer Yok.. Hayatını sevdiği kadın uğruna mahveden bir akademisyenin, hayatı aşk uğrunda mahvolmuş insanlarla Saklıkuyu adında bir sayfiye kasabasında buluşmasını konu alan kitap, adından da tahmin edileceği üzere aşkın yeryüzündeki imkansızlığı üzerinde duruyor.
" Hayatımı mahvettim" cümlesiyle başlıyor kitap. Akademisyen Orhan, Firdevs adında bir kadına aşık olmuş ancak aşkına karşılık bulamamış ve sonrasında bu aşkın peşinde sürüklenerek kendisini Saklıkuyu'da bulmuştur.
Kitap Cankurtaran, Beyoğlu ve Saklıkuyu üçgeninde geçiyor. Kitabın başında Saklıkuyu'da olduğunu belirten karakterimiz anılarını anlatmaya önce Cankurtaran semtindeki çocukluğuyla başlıyor. Sonrasında Beyoğlu'nda geçen yetişkinliği, Firdevsle tanışması ve son olarak yaşadığı maddi zorluklar sebebiyle tekrar aile evine dönüyor. Babası vefat etmiş Orhan, bitik bir vaziyette iken Kenan diye bir arkadaşı onu arıyor ve isterse biraz kafasını dinlemesini ve kendine gelmesi için Saklıkuyu diye bir yerde eskiden bimarhane olarak kullanılan bir binada bulunan dairesinde kalabileceğini söylüyor. Teklifi isteksiz bir şekilde kabul eden Orhan yola koyuluyor.
