Günlük yalanlarla ve işaretleri okumayla kişi yeterince umut bulamamışsa derin bir "teslimiyet" duygusu başlıyordu. "Teslimiyete kapılan umutsuz" tehlikeden habersiz gibi davranır, kimseye sığınmaz ve güvenmez. Her zaman yapacak son bir şey daha oluyordu da kişinin ya gücü yetmiyor ya da artık boş veriyordu.