Bir kahpe rüzgardı geldi geçti.
Bilmem hangi diyardan,
Hangi kuyulardan esti.
Bir aşk rengi gibiydi sanki gördüm,
Sarmaladım alıp bahttan düştüm.
Sararmazdı oysa lavantalar, garip…
Renkten düştüler,
Halden düştüler,
Daldan sonra topraktan düştüler.
Bu diyarlar sana ağır gelirdi çiçeğim,
Burada baş vermeyecektin, solardın.
Buralar sadakat kokar, sevda kokar,
Sana sadakat, sana sevda ağır gelirdi.
Baş vermediğin taş toprak kalmadı,
Sadakat diyarlarında kahpelik olmazdı.
Bir hengame doğurup ârına laf düşürdün,
Sen bu asra, sen bu diyarlara fazlasın.