Şu kadınlar ne garip mahluklar.Duygusal durumları ne kadar çabuk değişebiliyor.Küçücük şeylerden nasıl da hemen etkileniveriyorlar. Bir anda dünyanın en mutsuz en kederli en suçlu insanı iken , nasıl da kolayca gökyüzünün en üst katına çıkabiliyorlar. Sevgileri tutkuları uğruna neleri göze alabiliyorlar. Onlar için yaşamın temel şartı “Sevilmek”. Aşk’la Tutku’yla sonsuza kadar “Sevilmek” ve asla “Vazgeçilmemek”. Herşeyi affedebilirler ama “Sevilmemeyi” asla.
Sevgisiz bir dünyada kadınlara yer yok.Bir kadın olarak onları ne kadar iyi anlıyorum bilseniz.Kadınlar varolmaya devam ettikçe dünyamızdan sevgi hiç eksik olmayacak.
Canları kanları pahasına bile olsa da...
Ve son olarak hastalığın sevgisizlikten , şifanın ise her zaman sevgiden , şefkatten geldiğini çok daha iyi biliyorum..
Sevgiyle yaşanacak nice günlere ..
Yorucu bir kitaptı , bunu kötü bir anlamda söylemiyorum. Gerek Nalan’ın acılarını yüreğimde hissetmem gerek çok kızdığım ve cinsiyetçi olduğunu düşündüğüm Hayrinin acılarına üzülmem beni biraz üzdü. İnsanlar ne kadar düşerse düşsün tekrar düştüğü yerden başlamalıymış ve sevgi ilaçmış meğer bunları öğrendim ben.
Bu kitaba sadık kaldığım ve bırakıp kitaba da kendime de ihanet etmediğim için kendime teşekkür ederken hepinize kitabı sevgiyle tavsiye ederim
Mutlu kalın :)
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,4bin okunma