Spinoza’ya göre, Tanrı’yı keşfetmenin ve deneyimlemenin anahtarı, ilahi bir huşu ve tapınma yoluyla teslimiyet değil, felsefe ve bilimdir. Dinsel tapınma, yalnızca batıl inançlı davranışlara ve dini otoritelere boyun eğmeye yol açarken felsefe ve bilim, aydınlanmaya, özgürlüğe ve gerçek kutsallığa (yani iç huzura; varoluş ‘neşe’sine) götürür.