Bu kentin ne çatısını aydınlatan aylarını sayabilirsin ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi!”
"Beklenen roman" sloganıyla okuyucuya sunulan Bin Muhteşem Güneş adlı eserde yazarın doğduğu Afganistan'da yaşayan kadınların uğradığı toplumsal baskı, ağır savaş koşulları, siyasi gelişmeler, rejim değişiklikleri ve dayatmaları altında Afgan halkının yaşadığı acılar anlatılır. Gayrımeşru bir çocuk olarak dünyaya gelen ve "harami" olarak adlandırılan Meryem ve savaşta tüm ailesini kaybederek yapayalnız kalan Leyla karakterleri üzerinden anlatılan hikâyede, Afganistan'da yaşayan kadınların toplumsal konumlarına vurgu yapılırken, olaylar ve ülke halkını felaketlere sürükleyen rejim değişiklikleri de gerçek kronolojik sıralama ve başarılı bir olay örgüsü ile okuyucuya sunulur. Savaşın insan psikolojisi üzerinde yarattığı yıkıcı etkiler, aşklar, çaresizlikler, mecburiyetler, çocukluk çağında evlenmek zorunda bırakılan kızlar ve erkek hegemonyası altında ezilen kadınları ele alan yazar, çarpıcı bir dille kaleme aldığı romanında çeşitli acılar yaşamış iki kadının kesişen yollarını, birbirleriyle olan derin dostluk bağlarını ve dayanışmalarını anlatır. Okuyucu tarafından büyük ilgi gören kitap, en çok satanlar listesinde yer alır.