GamzeÖz

GamzeÖz
@OzzGamze
GamzeÖz

GamzeÖz

, read a book
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 36 days
Amak-ı Hayal
Filibeli Ahmed Hilmi
8.8/10 · 17.1k reads
Reklam
İnsanoğlu gelmiş bize bir soru sorcakmış. Beşeriyet adını alan bu adam sefil ve sakat bir zavallıydı Bana söyleyiniz, Demek ki hayattan nefret ediyorum da zevk alamıyorum, mutluluğun ve rahatlığın kıymeti nedir? Eflatun: – Her zaman yücelikleri düşünmektedir. Aristo: – Mantık! İşte mutluluk! Zerdüşt: – Mutluluk; karanlıkta kalmamaktır. Brahma: – Mutluluk mu? Herkesin fikri ne ise onun tersidir. Cenab-ı Mesih: – Mutluluk; geçmişi unutmak; bulunulan durumu hoş görmek, geleceği düşünmemekle mümkündür. Lokman: – İnsanlar bu kelimeyi bütün üzüntülerini bir sözle ifade etmek için ortaya çıkarmışlar. Hızır: – Mutluluk; tutkuların ve hırsların giremediği gönüllerde bazen şimşek gibi çakan bir hayalettir. Bu sözler üzerine Buda kızgınlıkla ayağa kalktı: – Ey Beşeriyet! Mutluluk; yokluğun güzellik isimlerindendir. Nirvana! Ey Beşeriyet! Nirvana! Beşeriyet yorgun bir halde yere düştü ve: – Oh! Hangisi, hangisi? diye mırıldandı O anda Başkan ayağa kalktı: – Ey Beşeriyet! Mutluluk; hayatı olduğu gibi kabul etmek, ağır işlerine razı olmak ve bunların iyileştirilmesine çalışmaktadır, dedi
Dokuzuncu gündenKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Şimdi bize kabaca insani her seye alışabilen bir varlık olarak tanımlayan Dostoyevski'nin sözlerinin doğru olup olmadığı sorulacak olursa, cevabımız,"Evet insan her şeye alışabilir, ama nasıl olduğunu bize sormayın," olacaktır.
İnsanın sadece bilincinin kendisi hakkında bildikleri kadar olduğuna evrensel çapta inanıldığı için, kişi kendini zararsız zanneder ve kötülüğüne bir de aptallığı ekler. Korkunç şeylerin olduğunu ve olmaya devam ettiğini inkar etmez, ama bunları her zaman “ötekiler” yapar. Ve bu tür kötülükler yakın veya uzak geçmişte kaldıkları zaman, çabucak ve rahatça unutkanlık denizine gömülürler, arkasından “normallik” dediğimiz o kronik bulanık kafalılık geri gelir. Oysa çarpıcı gerçeğe göre hiçbir şey yok olmamış, hiçbir şey düzelmemiştir. Kötülük, suç, vicdanın derin rahatsızlığı ve karanlık kuşkular gözlerimizin önündedir, keşke görmeyi bilseydik
Reklam
Reklam