Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevde

Sevde
@Pamukhelva
İstanbul
7 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bu, çocukluktan yeni kurtulan ve kendisini hala çocuk görmeye ve çocuk saymaya alıştıkları yere dönen gençlerde görülmeye alışılmış olan bir çeşit sıkılganlıktı.
Reklam
Kendisine,kendi küçüklüğünü görme olanağı vermeyen hiç kimse muktedir olduğu yüceliğe erişemez.
Montesquieu ,"Dünya üzerinde en güçlü silah,ateşlenmiş insan ruhudur,"der .

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendilerini gerçekleştiren insanlar çoğu zaman sevecen ve anlayışlı olmakla birlikte,haklı kızgınlıklarını göstermekte de ortalama insana göre daha başarılıdırlar.
Doruk deneyimlerde kişi daha arı ve ayrı bi şekilde kendisi oldukça önceden benlik dışı olan dünya ile birleşebilme yeteneği de artar.Yaratılan eserle bir olur,anne kendini çocuğu ile bir duyumsar,sevgililer iki kişi olmaktan çıkıp birlik oluşturur;gökbilimci orada yıldızlarla beraberdir.
Reklam
Sevgi gereksinimini doyurmuş insanlar üzerinde yapılan klinik çalışmalar bu insanların sevgi almaya daha az gereksinim duymalarına karşın,daha çok sevgi verebildiklerini ortaya koymuştur.Eksiklik duymayan sağlıklı kişi sevgiyi yalnızca belirli küçük dozlarda alır ve kimi dönemlerde bunlar olmadan da yaşayabilir.
Dünyayı gerçek,somut biçimiyle mi görüyoruz,yoksa dünyaya yansıttığımız kendi sınıflamalarımız,dürtüleriniz,beklentilerimiz ve soyutlamalarımız doğrultusunda mı?Ya da dobra dobra sormak gerekirse görüyor muyuz yoksa kör müyüz?
"Düşkün" ve gereksinimlerini doyurmaya eğilimli insanların diğer insanlarla kurdukları ilişkilerin belirleyici özelliklerinden biri de bu gereksinimlerini gidermekte kullandıkları insanların bir diğerinin yerini alabilmesidir.Örneğin ergenlik çağındaki bir genç kız beğenilmeye gereksinim duyduğu için bu beğeninin kaynağı olan kişinin kim olduğu onun için farketmeyecektir.
Eksikliğe güdülenmiş insan,güçlü bir şekilde gelişime güdülenmiş insana göre,diğer insanlara çok daha fazla bağımlıdır.Daha "düşkün",muhtaç,daha bağımlı ve daha tutkuludur.
Gelişim ve kendini gerçekleştirme acı,üzüntü,keder ve kargaşa olmadan olabilir mi?Üzüntü ve acı insanların gelişimi için gerekli ise insanları acı ve üzüntüden sürekli olarak korumaya çalışmaktan kaçınmalıyız.
Reklam
Açıkça görülmektedir ki kişilik sorunları çoğu zaman insanın aldığı psikolojik yaralara,gerçek içsel doğasının uğradığı saldırılara karşı bir başkaldırıdır.Bu durumda hastalıklı olan,böylesi bir saldırıya başkaldırmamaktır..Kendilerine yapılanı sineye çeker,tepki vermeye yıllar sonra başlarlar.Bu tepki de nevroz ya da psikoz olarak kendini gösterir.
Ailede dinlenmeyen çocuk,kendisini dinleyen arkadaşlarına uyar;arkadaşlarının kötü alışkanlıkları varsa,onlara uyarak kötü alışkanlıklar edinir.
Sayfa 137Kitabı okudu
Gerçekte dostluk,dinlemenin sonucunda oluşur,konuşmanın değil.
Sayfa 138Kitabı okudu
Sizin konuşmanızın kalitesi ve hoşluğu,karşınızdakinin dinleme kalitesinin bir sonucudur.
Sayfa 137Kitabı okudu
Korku kültüründe seven güçlü kişi,sevdiği kişinin sahibi gibi davranır.Bu dünya görüşü,yaşama bakış tarzı sokaktaki insanla paylaşılan bir algılama zemini olduğu için, sokaktaki insan da bu ilişkileri sevgi ilişkisi olarak görür.Bu algılama zemini,insanın özünü,onurunu,tekliğini önemsemez;bu zeminin önemsediği tek faktör güçtür.
Sayfa 168Kitabı okudu
Anne,çocuğa,doyup doymadığına karar verme sorumluluğu vermiyor.Niçin? Çünkü çocuğunun doyduğunu anlayacak bir yetiye sahip olduğuna inanmıyor....Bu çocuk annesinin tutumunu sorgusuz sualsiz kabul ettiği zaman annesine bağımlı bir insan olarak yetişecektir."Anne su içiyim mi?Anne karnım acıktı mı?" gibi ilk bakışta tuhaf görünen tutumlardan başlayarak daha sonra"anne hangi mesleği,eşi,evi,kitabı seçeyim?"e kadar varan,sosyal yaşamda sık gördüğümüz tutumlara kadar gidecektir.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Çocukluğunda 'Sen yoksun,umursanmaya değmezsin,' mesajını ailede bolca alan çocuk,okulda,sokakta, trafikte bu mesajları ala ala gerçekten umursanmayacak bir kişi olduğuna inanmaya başlar.'Umursanmaya değmezsin' mesajıyla büyüyen böyle bir kişi,bürokraside veya meslek yaşamında mevki sahibi olunca,umursanmak için "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"deme ihtiyacı duyar.
Kişinin iç dünyasında düşündüğü,hissettiğiyle dışarıya karşı gösterdiği,söylediği duygu ve düşünceler arasındaki fark,onun yaşamındaki önemli bir stres kaynağını oluşturur.
Adam yerine konma gereksinmesi karşılanmayan kişinin bireyselliği gelişemez;bireyselliği gelişemeyen insan,olgun ve dengeli bir yetişkin olmakta zorluklar çeker; duygusal olgunluğa erişemez, yetişkin çocuk olarak kalır.
Şimdiye kadar yapageldiği şeyleri tekrar ettiği halde,yaşamdan farklı sonuçlar beklemek doğanın gerçeğine uymaz
İnsanların yaşamı tesadüfler sonucu oluşmaz; insanların yaşamı onların davranışlarının yansımasından başka bir şey değildir.
Spoiler
Faria'nın iddialarının bir yanılgının eseri olmadığını peş peşe anlayıp içi rahatladıkça güçten düşen yüreği kendini kuşkulara ve neredeyse umutsuzluğa kaptırıyordu,insan doğasının garip bir gizemiydi bu:ona yeni bir güç katması gereken yeni girişim geriye kalan gücünü de tüketiyordu.
Sayfa 275 - İş bankasıKitabı okudu