Onlara göre halk kitleleri lanetli. Dünya hakkında hiçbir şey bilmiyor. Makul olan her şeye karşı kör ve sağırlar. Sadece yiyip içmeyi düşünüyor, başka bir şeyle ilgilenmiyorlar.
Baylar, İncil'in başındaki hikayeyi hatırlıyor musunuz?
Kabil kardeşi Habil'i öldürdü. Tanrı'nın sesi Kabil'in vicdanına seslendi:
"kardeşin Habil nerede?"
Kabil'in yanıtı, "Kardeşimden bana ne? Ben onun kâhyası mıyım?" oldu.
İncil'in bu bölümü ulusların yaşamlarında binlerce kez tekrarlanmıştır. Vicdanın sesi halkın daha eğitimli ve kültürlü kesimine, geri kalan kardeşlerinin ruhen ne durumda olduklarını soruyor.
Yanıt ise aynı Kabil'in dediği gibi," bize ne?" oluyor.
Kendi halkının yetiştirilmesiyle ilgilenmek istemiyor aydınlar. Sonuç olarak sarhoş, hasta, ezilen ve eğitimsiz kitlelerle karşı karşıya kalıyorlar.