Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lucca

Lucca
@PaulineLucca
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Osmanlı İmparatorluğunda Kölelik ve Kadınlar
Osmanlı İmparatorluğ’unda Kölelik ve Kadınlar kitabı usta yazar Madeline C. Zilfi kaleminden çevirisini Ebru Kklıç’ın yaptığı 17. ve 18. yüzyıllara istinaden yazılmış tarihi bir İnceleme türünde kitaptır Daha çok İstanbul çevresini konu edinen, buradaki burjuvazi toplumunun yani köle sahibi insanların yaşam koşullarını, kölelere karşı olan tutum ve davranışlarını hak arayışlarının İslam hukukuna göre şekillendirdiğini göreceksiniz. Her toplumdan gelen köleler, kadın erkek ayırt etmeksizin sahiplerinin ellerinde olan özgürlüklerine istinaden yaşamlarını sürdürdüklerini, her koşulda ikinci sınıf insan muamelesi gördüklerini okudukça hayrete düşeceksiniz. Ve o dönemde bir köle kadın Ümm-i Veled yoluyla şayet sahibine kendisinden olduğuna kabul ettirebilirse, ki bu çok uzun hukuki bir süreç demektir. Bu sayede evladını miras konusunda güvence altında tutmuş oluyor ve kendisi de bundan faydalanmış oluyor. Bu kitabın genel havasını kendi içinde geçen son paragrafı durumu özetleyen nitelikte kanımca. Alıntı aynen tırnak içindeki son söz gibidir. Herkese keyifli okumalar. :) “Hiç kuşku ki Kadınların köle değil ataerkil hanelerin ve eril otoritenin hizmetinde bir metafordur. Ama aynı zamanda gerçekliğe dayanan bir toplumsal ilişkiydi. Köle sahibi olmak toplumsal hiyerarşiyi ayakta tutan ve monarşik geleneğinin canlı bir kanıtıydı. Aslında bakılırsa köleliğin değil, Osmanlı yönetiminin, bir zati egemenliğinin çok büyük bir tehlike altında olduğu bir dönemde, her türden otorite ilişkisiyle bağlantılılandırılabilmesinde yatıyordu.”
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve KadınlarMadeline C. Zilfi · İş Bankası Kültür Yayınları · 201830 okunma
Reklam
382 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Ahmet hamdi Tanpınar‘ın 1961 yılında kaleme aldığı roman dalında edebi bir kurgu aynı zamanda Türk edebiyatına kazandırılmış başyapıt kanınımca. Sürükleyici bir kurgu olması yanında zaman zaman kendinizi gülerek bulacağınız ve düşündürecek bir eser. Başkarakter Hayri’nin başından sonuna kadar hayatında olup biten trajikomik durumların birinci tekil ağızdan ustalıkla kaleme alınmış eseri ne kadar övsem az kalır. Şimdiden meraklısına keyifli okumalar. ;)
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
153 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sabahattin Ali ~ Mahkemelerde ~ Belgeler
Hazırlayan: Nüket Esen-Nezihe Seyhan 13. Baskı , Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Şubat 2019 Sabahattin Ali 1907-1948 yıllarında yaşamış, Türkiye’de sol görüşlü olmanın ceremesini çok ağır yaşamıştır. Roman, öykü, hikaye ve şiir anlamında Türk edebiyatında adından söz ettirmeyi başarmış ama bu başarıyı gerçek bir vatansever olan Sabahattin Ali hakkında açılan sayısız davalar neticesinde yaşamı boyunca tadına bile varamamıştır. 30’lu ve 40’lı yıllarda devlet memuru olarak Konya’da Ortaokul Almanca Muallimi olarak göreve başlar. Ayrıca Sabahattin Ali asker bir ailenin çocuğudur. Atatürk’e hakaret ettiği sözde şiirinde aylar sonra en yakın arkadaşları tarafından iftiraya uğrar ve hakkında dava açılır. Kuyucaklı Yusuf romanından dolayı vatan haini ilan edilir, #106173374 Reşat Nuri Güntekin’in Sabahattin Ali’yi savunma yazısı takrire şayandı. Yazar Nihal Atsız tarafından Turancılık davası ve vatan haini olarak dava açılır. Sahibi olduğu Marko paşa gazetesinden ötürü hakarete uğrar. Yani anlayacağınız bir dava sürerken öteki başlar. Sayısız mahkumiyetler ve türlü iftiralara uğrar buna rağmen gerçek bir vatansever ruhunu kaybetmeyen sabahattin Ali ülkesi ve davası uğruna çoğu zaman komünist ilan edilir. Görüş kıtlığı sorunsalını yaşayan kitlelerin ucuz iftiraları, masum insanların yıllar sonra anlaşılması da çok acı bir tarih. Sonuç itibariyle bu eseri anlayabilmek biraz da yazarın romanlarını, öykülerini okumuş olmak çok önemlidir. Tarihi bağlantılar, davaların açılış sebeblerini daha iyi kavranabileceğini düşünüyorum. İyi okumalar.
Mahkemelerde
MahkemelerdeSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20191,567 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Tahlil
Farabî ~ Mutluluğun Kazanılması İş Bankası VIII. Basım Temmuz 2020, İstanbul Arapça Aslından Çeviren: Ahmet Arslan Mutluluğun kazanılması Farabi’nin ilk okuduğum eseridir. Ortaçağ döneminde islam ve felsefe üzerine eserler bırakan Türk İslam düşünürü Farabî insan fıtratı üzerine değerlendirmelerinde 4 temel esası incelemiş ve insanlığın mükemmelliğe erişmesinde anahtar kelime olarak tasvir etmiştir. İnsan ve toplum üzerine olan görüşlerini, mutluluğun kazanılmasında insan ihtiçlarını düşünerek, öğrenerek ve eğiterek de çok kolay kavranabileceğini vurgulamıştır. Ayrıca araştırmacı her insanın mükemmelliğe ancak sahip olabileceğini ve başka insanlarada ihtiyacımızın olduğunu, onlarsız eksik olabileceğimizi iddia etmiştir. Bende kitabın genelinden etkilenen biri olarak, Farabî’nin de öngördüğü gibi insan ihtiyaçlarının en temel ve tabî unsurları öncelikle; teorik erdemler, fikri erdemler, ahlaki erdemler ve pratik sanat olabileceğini savunabilirim. İnce ama anlayarak okunabilecek, kısa öz herkesin okumasını tavsiye edebileceğim bir eser. İyi okumalar. :)
Mutluluğun Kazanılması
Mutluluğun KazanılmasıFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,509 okunma
80 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Savaş Sanatı
SAVAŞ SANATI İş Bankasi Yay. XVI. Basım Şubat 2020, İstanbul Yazar: Sun Zi ( Sun TZU) Çevirenler: Pulat Otkan ~ Giray Fidan Savaş Sanatı Sun Zi’nin ilk ve bilinen askeri strateji klasiğidir. Döneminde bu stratejiler çok işe yaramış olsa bile günümüz şartlarında savaş karşıtı biri olarak değerlendirmem pek kale alınmayacaktır diye düşünüyorum. Bu yüzden yüzeysel bir açıklama getirmem gerekirse, fikrimce, savaş stratejileri el kitapçığı olarak herkesin elinin altında bulunması gereken bir eser. Çok etkilendim diyemeyeceğim. İyi okumalar dilerim.
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Türkiye İş Bankası Yayınları · 202039,1bin okunma
Reklam
94 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
yaşasın ikiz kardeşler :)
Yanlışlıklar Komedyası ~ Tahlil Yazar: Wıllıam Shakespeare İngilizce Aslından Çeviren: Özdemir Nutku İş Bankası Yay. XI. Basım Mayıs 2020, İstanbul Wıllıam Shakespeare’in Yanlışlıklar (Yanılgılar) komedyası üzerine tiyatral eserini okurken baştan sona kadar gözümün önünden perdeler açılıp kapandı,sahneler oynanıp alkışlar beynimde çoşku uyandırdı. İlk okuduğum eseri olmasada, ruhum her okuduğum eseriyle doygunluk hissine kapılıp gidiyor. Kitabımıza gelecek olursak vaktiyle soylu ikiz kardeşler ve onların köleleri olan ikiz kardeşlerin trajik bir şekilde yollarının ayrılmasıyla başlıyor. Sonrasında yanılgılar üzerine yanılgı ve bir dolu gülünç sahneler. Sonucunun güzel bitmesi üzerine kardeşlik duygusana verilen mesaj şahane bir alıntı ile bitebilirdi ancak. Alıntı aynen böyle başlıyor ve bitiyor. Keyifli okumalar “”Sirakuzalı Dromıo: Buyur, sen benim büyüğümsün. Efesli Dromıo: Sahi, bu bir sorun, nasıl çözeceğiz? Sirakuzalı Dromıo: Kura çekeriz, ozamana kadar sen önden buyur. Efesli Dromıo: Hayır, şöyle yapalım: madem kardeş kardeş geldik dünyaya, önde arkada değil, gidelim el ele, yan yana. :))))) Sy:83””
Yanlışlıklar Komedyası
Yanlışlıklar KomedyasıWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20106,5bin okunma
132 syf.
1/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Hayal kırıklığı
Köpek Kalbi ~ inceleme Yazar: Mihail Bulgakov Çevirmen: Mustafa Kemal Yılmaz 13. Basım Nisan 2020, İstanbul Mihail Bulgakov’un okuduğum ilk eseri ve sanırım son eseri olacak. Madame Bovary’den sonra neden böyle saçma bir öykü okudum bilemiyorum. Başlarken güzel gidiyor derken 28. Sayfadan sonra 61. sayfaya atlaması oldukça sinir bozucu! Neyse PDF bulduk okuduk ama bütün çabalamarıma maalesef değmeyen sıradan bir öykü. Önermiyorum zaman israfı.
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,9bin okunma
396 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Madame Bovary ~ inceleme
Madame Bovary İş Bankası XVIII. Basım Ocak 2020 Yazar: Gustave Flaubert Çevirmen: Nurullah Ataç ve Sabri Esat Siyavuşgil Madam Bovary, Fransız yazar Gustave Flaubert'in 1856'da yayınlanan ilk romanıdır. Romanda bahsi geçen genç kadın Madame Bovary tam anlamıyla sexist, döneminde hiçbir hakkı olmayan ama özgür bir kadın profili veriyor diyebilirim. Sevgi arayışındaki çırpınışları onu hem zevk ve tutkularının hem de çaresiz hissetmesinin önünde duramamıştır. Kocası Dr. Charles Bovary’in sadakati, sevgisi, sonsuz güveni ve kızları Berthe’nin kimsesiz kalması en çok yüreğimi burkan bu oldu. En çok hoşuma giden alıntısı ise Sy:256’da şöyle başlıyor “Eğer ıstıraplarımız birisine yarayabilseydi, bir fedakarlık yapmış olmak düşüncesiyle kendimizi teselli ederdik.” Kitabın genel içeriği ağır psikolojik tahliller barındırıyor. Ve akışı kolay okunabilecek bir kitap değil maalesef. Sindire sindire ön yargıları kenarda bırakıp sadece anlayarak ve düşünerek okunabilecek bir roman kanımca. Sıkılarak yarıya kadar okuyup diğer yarsında da bu kadar etkilenebileceğimi tahmin edememiştim. Romanın genel havası Emma Bovary’in yasak aşkları ve hayal kırıklıkları ele alınmış. Bol betimlemeler akışı yorucu hale getirse de büyük anlam katıyor diyebilirim. İyi okumalar.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,4bin okunma
920 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
174 günde okudu
MAHSUN YÜZLÜ ŞÖVALYE Deli mi, akıllı mı tartışmasını Don Quıjote okurlarının ruh haline bırakmak istiyorum. Bence ne deli ne de akıllıdır Don Quıjote. Sadece bir rüyaya kapılmış çılgın, cesur, hayalperest bir şovalye de diyebilirim. Ya sana ne söylemeliyim tatlı Sancho Panza. Sen değil misin ağzı iyi laf yapan, kurnaz, saf en önemlisi de atasözlerin babası. Ne demişler ‘körle yatan şaşı kalkar.’Don Quıjote Dulcinea del Toboso aşkı ile yanılmaya devam ederken Sancho Panza dostumuzda çok istediği cezire valisi olmak niyetinde idi. Bütün macera bu iki istek üzerinden bir çok olaylara karışmayı ve gülünç duruma düşürülmenin önünde durmamıştır. Cervantes, Don Quıjote ‘nin ilk cildinde modern dünyada şovalyeliğin bir delilik olduğunu anlatır, ama on yıl sonra yayınlanan ikinci cildinde ise şövalyeliliğe layık olmayan modern dünya ile alay eder. İkinci cildin sonunda Don Quıjote’nin yakın dostları berber ile papaz ölüm döşeğinde yine deli olduğunu, romanların hayal dünyasına inandığı için pişman olduğunu itiraf edip günah çıkartırken, tutku ve delilik, akıl karşısında artık edebi mağluba dönüşür. Bilinç ve delilik bir arada asla bulunamayacağı için deliliğin karşısında bir mesele edinen ve bilinç geliştiren Don Quıjote ölmeye mahkûmdur. Don Quıjote ‘nin ölümü Apollon karşısında Dionysos’un mağlubiyetini sembolize eder... :)))
Don Quijote (2 Cilt Takım)
Don Quijote (2 Cilt Takım)Miguel de Cervantes · Yapı Kredi Yayınları · 202223bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Körlük — Jose Saramago
Körlük — inceleme Jose Saramago Körlük romanında tam olarak aktarmak istediğini kitap içerisinden bir alıntı ile söylemek istemiş kanımca. Alıntı aynen şöyledir, “ aslında körlük, umudun tükendiği bir dünyada yaşamaktır. “ ne güzel özetlemiş. Oysa ki, umudun bittiği yerde cesaret başlar. Ve romanın gelişme bölümünü okuyunca gerçek mücadeleyi, bencillikleri, bembeyaz görmeye rağmen hayatta kalma savaşını, örgütlenmeleri hayalimizde canlandırmamak neredeyse imkansız. Adı sanı bilinmeyen bir kaotik dünya, kişilerin sıfatlarıyla anıldığı, herkesin kör olduğu dehşet dolu dünyaya, sadece tanıklık eden ayrıca tek gören bir kadın. Sonunda her türlü mücadelenin tek önermesi yine kitabın içinden doktor sıfatındaki karekterin alıntısıyla bu kadar muhteşem bitebilirdi bir kitap. Aynen şöyleydi,” Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, gördüğü halde görmeyen körler...” #körlük #josesaramago #kırmızıkedi #edebiyat
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,4bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İmkansız aşkın filmi “Vesikalı Yarim” Yönetmenliğini sn. Ömer Lütfi Akad’ın yaptığı, senaristliğini sn. Safa Önal’ın üstlendiği, sn. Sait Faik Abasıyanık’ın “Menekşeli Vadi" öyküsünden esinlenilerek sinemaya aktarılmış siyah-beyaz bir başyapıt. Fonda 68’li yılların İstanbul’u, aktör İzzet Günay Bey ve aktrist Türkan Şoray Hanım. Bu imkânsız aşk insanın kalbinin en derinine işliyor. Siyah-beyaz renklerin tutkulu dansıyla, Dolmabahçe Saray önü sahnesi, muhteşem fonlu kadrajlar, mimiklere sayfalarca senaryoyu sığdıran sekanslar, tarihî geçişler, yönetmen ve senaristin oyuncuların kabiliyetini ve İstanbul'u ne denli iyi tanıdığının kanıtıdır. Halil karakterinin, kentsoylu bir yalnızlığın ardından tekrar feodal toplumsallığına dönüşü... Sabiha karakterinin kentsoylu yalnızlığı kabullenerek şehir cangılında ayakta durma gayretleri... Film boyunca, Sabiha kentsoylu, Halil ise feodal bir giyim tarzını benimsiyor. Sabiha'nın Dolmabahçe Saray'ı önünde sahneleri ilerlerken arka fondaki kadrajda kronolojik geçişler harikadır. At arabasından otomobile geçiş yapan kadraj, esas olarak İstanbul’un feodal Osmanlı’dan modern Türkiye’ye geçiş hikâyesidir. Film her ne kadar sayın Sait Faik’in “Menekşeli Vadi” öyküsünden esinlenmiş olsa da sn. Ömer Lütfi Akad’ın yönetmenliğinde sinematografik olarak vücud bulmuştur. Filmdeki rasyonel ve duygusal savrulmalar, hüzünlü gözyaşları olarak yürekleri dağlar. Sevgiyle kalın #vesikalıyarim #ömerlütfiakad #safaönal #türkansoray #izzetgünay #yeşilçam #şereffilm Filmi izlemek isteyenler için link; youtu.be/j8qdnqwjRJA
Çok Tuhaf Çok Tanıdık
Çok Tuhaf Çok TanıdıkUmut Tümay Arslan · Metis Yayınları · 200536 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Refik Halid Karay Gurbet Hikayeleri Eskici-tahlil Bu öyküde 5 yaşında annen ve babası tarafından yetim kalmış bir çocuk Hasan. Yakınları tarafından Filistin’de yaşayan halasına gönderilir ve yolculuk esnasında farklı dillerle tanışıp, yabancılaşır. İçine kapanır. Ne eski neşesi kalır ne de konuşur. Ta ki tesadüf eseri eskiciyle muhabbet edene kadar belki de ömrü hayatınca ne o kadar ağlamış ne de ağlayacaktır. İnsanın yüreği burkuluyor okurken. Söz konusu memleket özlemi, aile yoksuluğu bir de üzerine dilini kullanamamak, kültürünü yaşamamak büyük traji. Yazarın özgün ve zengin betimlemeleri açık, anlaşılır üslubu eserinde muazzam bir estetiklik katmış. Öyküleyici anlatım tarzından yola çıkarak zaman tam belli olmasada yaz mevsiminde geçtiğini anlayabiliriz. Teması “memleket özlemi” olan öykümüzde verilmek istenen ana fikr ise; insan kaç yaşında olursa olsun ya da hangi nedenle olursa olsun başka bir ülkede memleketinin özlemini her zaman yüreğinde hisseder. #refikhalidkaray #eskici #gurbethikayeleri
Gurbet Hikayeleri - Yeraltında Dünya Var
Gurbet Hikayeleri - Yeraltında Dünya VarRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 20191,682 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son Kuşlar
Ana fikrinden yola çıkmak gerekirse doğaya en başta sevgi ve saygıyla yaklaşmamız gerektiğini vurgulayan bir öykü. Bütün incelemeler hep aynı noktalara değindiği için fazla bir yorum katmadan bendeki etkisinden bahsetmek istiyorum. Olay İstanbul Burgazada’da geçiyor. Uzun bir girişten sonra, okuyucusuyla adeta konuşur gibi Devam ediyor. Baş karekter olan Kostantin Galata'da bir yazıhanesi olan zahire tüccarıdır. Kendi halinde yaşayan, hesaplı, başkaları tarafından sevilen, mütevazı, şakacı bir tavrı yanında canavar bir yönü de vardır çünkü kuşlara kıymaktadır. Kuşlara kıydığı bilinen biri niçin herkes tarafından sevilir ki? İyi bir gözlemci olan anlatıcı aynı zamanda ince mesajlar üzerinde durmuş ve o zamandan bu zamana kadar bir şeylerin değişmesi adına öyküsünde ses olmak istemiştir. Fakat bir şeylerin düzeleceği yerine daha da kötü olduğu aşikar. Herkesin işine geldiği gibi çıkarlar üzerine bir dünyanın esiri olmuş insanlık. Ve böyle olmasının altında yaşamak olgusu geliştirilmek istenmiş. Kuşların bir daha adaya gelmemesinin üzüntüsünü anlatıcı çok güzel tasvir etmiş. Halbuki yaşamak için sevgiye ihtiyaçımızın olduğunu unutuyoruz. Çünkü saygı duyarsan ancak karşılığını görebilirsin. Doğasından kopardımız her şey bizim aleyhimize değil mi? Son kuşlar öyküsü ilk okumamda bana sevgili Zülfü Livaneli’nin Son Ada romanını hatırlattı nedense. Çünkü orada da doğa ve hayvan sevgisi, saygısı üzerine durulmuştur. Bir çok ideolojik sebebler sonucunda insanlık zarar görmüştür.
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,6bin okunma
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Sanırım psikoloji, drama, trajik ne varsa seven biri olmam, karşıma hep bu denli kaliteli kitaplar çıkarıyor. Ne kadar incede olsada kalın dolu dolu bir roman okumuş kadar oldum. Bugün başlayıp bitirmemdeki en büyük etken yazarın yani Sadık Hidayetin ilginç bulduğum hayatı ve sonunda intihar ederek yaşamına son vermesi oldu. İntihar ederek yaşamına son veren bir yazarın nasıl bir psikolojiye sahip olduğunu, Kör Baykuş’ta anlayacaksanız. Kör Baykuş Türkçe’ye çevrilmiş tek romanı, bir kaç öykü kitabı daha var, bunun için Behçet Necatigil’ e ne kadar teşekkür etsek az. Yazar Fransa’da eğitimini tamamlamış olmasından mütevellitmidir bilmem ama birazda sanki Jean-Paul Sartre’nin bulantı kitabını anımsattı bana...
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,4bin okunma
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşamanın keşfi
Daha önecede Yüreğime dokunan duygularımı alt üst eden kitap okumuştum, ama yaşamak, yaşamanın ötesinde insan olmanın, nefes alıp verirken bile önemini iliklerimize kadar hissettiren enfes trajik bir roman. Açlık, imkansızlıklar yetmiyormuş gibi birde kapitalist güçlerin dayatmaları insan olarak yaşamanın gerçek manada keşfine düşüyorsunuz. Düşünün ki, bu yaşama savaşında, ailenizi onca sefaletin içinde değilde, başkalarının hataları yüzünden sırf gücünüz olmadığı için kaybediyorsunuz...
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201634,1bin okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Her karınca bir fil midir ?
Yazar: Yaşar Kemal Yay: Yapı Kredi Kitap: Filler sultan ile kırmızı sakallı topal karınca Yaşar Kemal’in elime aldığım ilk kitabı, okurken ki duygularımı tarif etmek inanılmaz iz bıraktı. Filler, karıncalar ve hüdhüd kuşlarına o kadar derin anlam katmış ki, bir öykü bu kadar ince mesaj içerebilir ancak anlayabilene. Bana göre toplumun gerçek
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,4bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Canım MO YAN
Sıkın Konuşma Yazar: Mo Yan Kitap:Değişim Yay: Can Çeviri: Erdem Kurtuldu Türü: Öykü -Anı Kitabı ilk sitede adını şimdi hatırlayamadığım bir üyenin alıntı paylaşmasıyla farkettim. Alıntı aynen şöyledi “ Bir erkek eğer sevdiği kadınla evlenmezse o zaman kendine çok yarari getirecek kadınla evlenmeli.” diye. Bunun üzerine, düşündüm, bir yazar kadın erkek ilişkilerinde neden bu denli sığ düşünebilir? Kitabı almaya karar verdim, çünkü sorularımın cevabını alabileceğim tek kaynaktı. Kitabı okuyamaya başlayınca aklımdaki sorudan çok uzakta, bir öykü okumaya başladım. Çince isimler biraz yorucu olsada yazar anılarını samimi, içtenlikle okuyucuyu boğmadan kaleme almış. Zaman zaman gülmeme ve hüzünlenmeme değin, kendimden kesitlerle yaşanmışlıklarım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Mesela bir şeye imkansız gözüyle bakarsın, hiç ummadığın an da sahip olursun ki, mutluluk gibi, ilk kez tattığın bir lezzet gibi. Mo Yan aslında imkansızlık bizim tembelliklerimizin, geleceği hayal edemediğimizden engeli olarak görmüş. İyiki okumuşum :)) Guan Moye (Mo Yan yazarın takma ismi çince “ sakın konuşma “ anlamında)
Değişim
DeğişimMo Yan · Can Yayınları · 20161,092 okunma
68 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilinseydi ne olurdu?
Kitabı elime alıp beni içine çekmesi ve bitirmem bir kaç saatimi almadı. Zweıg’in kalemine sağlık. Aşkı her satırda ilmek ilmek 🧶 dokumuş. Aşkı çok naif tertemiz yaşayan küçük bir yüreğin olağanüstü büyük serüvenine tanık oluyorsunuz okurken. Başlangıçta mektubu yazan kadını oldukça bencil bulsamda onun aşkının bunu gerektirdiğine inandım. Hayatını sevdiği adamın çocuğuna adaması hem üzücü bir okadar da taktire şayandı. Belkide hepimizin zihninde bu denli bir öyküsü vardır kim bilir. İnsan psikolojisini aşkla harmanlayan tek taraflı, beklentisiz saf bir sevginin öyküsü.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225,8bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bulantı
Varoluşçuluk, derin düşünce üzerine ülkemizde kitap yazan bir yazar tanımadım varsa lütfen bilgilendirin. Bulantı kitabına gelirsek okuyanların ya da okumak isteyenlerin bildiği gibi satre ‘nin ilk kitabı. Günlük şeklinde yazılmış. Okuyamaya değer kendimizden kesitlerle evet ne kadar haklı diyebileceğiniz, zamanla aslında herşeyden tiksinebileceğiniz bir eser. Çünkü bir noktadan sonra insan herşeyi sorgulamanın eşiğinde buluyor kendini. Karakteri benimsemem ve onun ruh halini yaşamam benim için çok zor olmadı açıkçası. O anlatırken ben de benzer duygular içinde buldum kendimi ve sorgulamalar yapmaya başladım. Fazlasıyla düşündürüp varoluşun felsefesinde kaybolup ne oluyor bu hayata, ne oluyor bana diye sorgulamak istiyorsanız sizde Satre'yi bu kitabını, mutlaka okuyun. :)
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ruhunu şeytana satmak
“İnsanlara kötülük yapmak istiyorsan, onları değiştirmeye çalış... “lord henry. Öylede oldu. Lord henry ‘ nın Dorion Gray ‘ e yaptığı en büyük acı kötülüktü. Öncelikle onun saf ve inanılmaz güzelliğinin kalbinin önüne geçmesini sağladı. Sevdiği kadın Sibly Vane’ ile âşıkına gölge düşürdü. Artık sevgilisinin ölümüne bile üzülmeyecek kadar kötülük sarmıştı Gray’ı, zehirli bir sarmaşık gibi...Ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı, olmadı da... zavallı basil aslında lord henry tarafından bir canavara dönüştürülmüş Gray ‘ın ihanetini canıyla ödedi.. bunların tek sebebi, Gray’ın gözünde elbette Ressam basildi. Oysaki basil sadece portresine aşık bir ressam olmuştu...Taki Gray her suç işlediğinde, portresinde yaşlandığını, kendisinin genç kaldığını, farkettini anladığı anda oldu. Ruhunu şeytana satmanın büyük hazzını kötülük yaparak yaşıyordu. Ahlaksızlıklarının sonu bir daha da gelmedi..
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201873,6bin okunma