Herhangi Biri

105 syf.
·
Puan vermedi
Yaşlı bir adam, kör köpek ve bir mısır fidesi; hepsi bu kadar. Hayatımızda sahip olduğumuz şeylerin bir anda kaybolduğunda yaşama tutunmak için girdiğimiz arayışın hikayesini anlatmak için Yan Lianke' nin kaleminden bir araya gelmiş bir üçlü. Damlayan son ter damlasına kadar mücadele etmenin mükemmel örneği ve içinde var olan bir umut. "Büyük kuraklığın olduğu o yıl, zaman kavrula kavrula küle döndü, gün yakalamaya çalıştığınızda kor gibi elinize yapışıyordu. Şişe geçirilmiş gibi duran güneş günler boyunca başınızın üzerinde öyle asılı duruyordu." işte böyle bir zamanda terk edildi bu kurak topraklar, ihtiyar ve kör hariç. Kaynayan güneşe inat ekilmişti o tohum. Yaşamak için kendilerini adayabilecekleri bir şey vardı artık. Kör ve ihtiyar arasındaki ilişki kutsanmıştı. Öyle ki öfke saçan güneşe ve haydut sıçanlara rağmen birbirlerini bırakmaya hiç niyetleri yoktu. "...ikimiz birlikte yaşamalıyız, ne dersin ha? Böyle birlikte yaşayınca hayatın tadı da bir başka oluyor be." Gözü gibi baktıkları mısıra kelimenin tam anlamıyla kendilerini adadıkları muazzam bir mücadeleydi.
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20206 okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
''Arayış'' . Benliğini, içindeki coşkuyu aramak için çıkılan yolculukların birçok kitabını ve filmini gördük. Stefan Zweig ise kişinin içine hapsettiği coşkuyu, benliğin arayışını gözler önüne seriyor. Karakterimiz dünya zevkleriyle ilişkisini kesmiş ve artık içinde kıvılcım dahi yanmamaktadır. Bu duruma duyduğu zifiri boşluk onu daha da içine çekmektedir ve çıkış yolu aramaktadır. İçinde, ilk bahar yaprağının düştüğü o gün hissetmeye başlamıştı. Arzuyu, şehveti, hırsı, kötülüğün verdiği hazzı... Hepsini yüz üstüne çıkarıyordu yavaş yavaş. Daha fazla ileriye gitmek istiyordu böylece tam anlamıyla eski haline dönebilecekti. Toplumun, bulunduğu sınıfa dayattığı çizgileri aşarak vahşileşiyordu , böylelikle kıvılcımı beklemeye koyuluyor. Tekrardan hissedebilmek için merhameti, sevgiyi, koşulsuzluğu, evreni... İnsanlığından tiksindirecek işlere giriştiğini görüyoruz. Bu sefer uçtan değil de dipten yanarak ulaştı. İnsanı merkez alan yazılarıyla kendimizi incelemek için güzel bir fırsattı bu kitap. Stefan ZWEIG'ın Olaganüstü Bir Gece kitabının bende uyandırdığı hissiyatlar bunlardı.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202367 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Endülüs dağlarında çobanlık yapan bir delikanlının gördüğü rüya üzerine ilahi-mistik bir yolculuğa çıkmasıyla yaşadığı deneyimleri konu alan bir kitap. Bu kitabı okurken her satırın anlatmak istediği bir mesaj vardı. Kaçırdığım alt metinler olduğunu düşündüğüm için tek seferlik okuyacağım bir kitap olmayacak. Her karakter birbirinde farklı erdemden bahsediyordu. Mesela deveci sayesinde geçmiş ve gelecekten ziyade şimdinin ne kadar kıymetli olduğunu anlıyoruz; kahinin de dediği gibi, geleceğin gizemi şimdiye kök salmıştır. Delikanlının yüreği sayesinde mutlu olmak için uzaklara bakmaya veya büyük beklentiler yetiştirmenin zorunlu olmadığını anlıyoruz. ''Mutluluğun çölün küçük bir kum tanesinde bulunabileceğini söyledi.'' Kral, simyacı ruhumuza dönüp bakmamızı öğütler. Ne istiyorsak, neyi merak ediyorsak orada bulabileceğimizi... Bu evrende başrol biziz ve tanrı içimizde. İnsanın gönül sesini bastırmasıyla yanlış yollara gidebilmesi ve işin acı tarafı ihtiyacımız olduğunda sesini duyamayabiliriz. Yüreğimizi ve ruhumuzu okuyup dinlememiz gerektiğini aşılayan bir kitaptı Simyacı. Dilinde okumaya zorlaştıracak pürüzler çok yok. Çevirisi gayet iyi . Okuma eyleminden çok sizi de mistik bir yolculuğa çıkartan bir kitaptı. Mutlaka okunmalı diyebilirim. Paulo COELHO'nun Simyacı kitabının ben de uyandırdığı hissiyatlar bunlardı.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 202387 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
72 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bir kadın ; toplumun, çevresinin ona biçtiği dar, bol, kısa, uzun, yamalı kaftanlardan kaybolan ruhunu arayan bir kadın. Anne, iş kadını, arkadaş, eş , sevgili vb. birçok sıfatı taşıyan kadın; zamanla kendinden uzaklaşıp bu sıfatların ona dayattığı görevleri yerine getirmeye adanır. Bedeni ele geçirilirmiş gibi düşünür, konuşur, güler ama nihayetinde kendinden , isteklerinden kaçamaz. Öyle bir an gelir ki kilitlediğin kalenin içindeyim , örselendim der gibi seni tutup bataklığa ''boşluk'' çeker. Kulak vermek lazım ona. İnsanın benliğinden kaçması nafile. Otopsi'de içindeki boşluğun ilk başladığı zamana giderek olan biteni yazarak iç dünyasına ışık tutmaya çalışan bir kadın görüyorum. Kurgusu ve karakterleriyle güzel bir kitaptı. Kitabın hacmi küçük olsa da kelimelerin hacmi oldukça büyük bir yer kaplıyor son sayfayı çevirince. Özge LENA'nın bu eserinin ben de uyandırdığı hissiyatlar bunlardı.
Otopsi
OtopsiÖzge Lena · Can Yayınları · 2018434 okunma
202 syf.
·
Puan vermedi
İnsanı baz alalım, ilk insanı. Hayattaki amacı beslenmek, korunmak ve neslin devamı için üremek. İnsanı etten kemikten düşündüğümüzde elbette doğru ama bu durum pek de öyle değil. An gelir bir hissiyata kapılırız, bu: öfke, mutluluk, üzüntü, sevgi, merhamet, hırs, acı, nefret, gurur belki ya da minnettarlık. İşte o zaman etten kemikten daha fazlasını barındırdığımızı fark etmeye başlarız. Doğayı inceler, hayvanların sadece avlanmak için var olmadığını anlarız. Müziği keşfederiz, notları merak ederiz. Açık bir gecede yıldızları çırılçıplak bir halde merak ederiz. Biz, merak ederiz ne olduğumuzu. İnsan soru sordukça cevabını arar. Bulduğu olguları ,çevresiyle paylaşma ihtiyacı duyar ve yazar yazar. Kitaplar bu yüzden var ; anlamak için ne olduğumuzu. Rengi ne olursa olsun, yazı tipi, içeriği, sayfa sayısı, resimli veya resimsiz her kitap içinde bize seslenmek istediği bir şeyler barındırır. Kısaca her kitap bir kılavuzudur, yanlışıyla doğrusuyla. Fahrenheit 451, kitabın bizim için ne kadar önemli olduğunu ve yokluğunda yolların biraz daha engebeli olduğunu altını çize çize anlatıyor. Dili oldukça akıcı ve okuması oldukça zevkliydi. Aksiyona kendinizi kaptırabiliyorsunuz. Ray BRADBURY'in bu eserinin ben de uyandırdığı hissiyatlar bunlardı.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202290,2bin okunma