Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yunus Şimşek

Yunus Şimşek

Yunus Şimşek

, bir kitabı okumaya başladı
Émile
ÉmileJean-Jacques Rousseau
8.4/10 · 2.896 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kıskançlık
KıskançlıkMarcel Proust
7.3/10 · 1.926 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Böyle nice insanı, şehri, yolları öğrenmek arzusuyla yanıp tutuşmamıza sebep olur şu kıskançlık! Bu öyle bu bilgi açlığıdır ki sayesinde birbirinden bağımsız pek çok konuda olası tüm kavramları tek tek sindirir de bir tek istediğimiz bilgiye ulaşamadan kalırız.
Albertine sözümü dinleyip pabuçlarını çıkarmadan önce ben onun gömleğini aralardım. Dimdik ve küçücük iki meme; öyle yuvarlaktılar ki bedeninin bir parçasın- dan çok, sanki orada olgunlaşmış iki meyve gibiydiler ve kasıkları, bacaklarının bitiştiği yerde (erkeklerde yerinden sökülen bir heykele saplı kalan metal çubuk gibi çirkinleşen yeri örterek), güneşin batışından sonraki ufuk çizgisi kadar mahmur, dinlendirici ve münzevi bir kavis çizen iki dudakla sonlanırdı. O ayakkabılarını çıkarır ve yanıma uzanırdı.
Reklam
(wessen Namen nahms auf/vor dem meinen?: Hangi adı taşıyordu benimkinden önce?): Çevrilmesi mümkün olmayan ses faire yinelemesiyle oluşturulan benimkinden önce karşılanımış isim, Namen nahms auf, konukseverliği (aufnehmen), başkasına sunulan kabulü çağrıştırır. Soru işareti, başkasının kimliği üzerine soru, benden önce gelmiş olan ve kendisiyle isteyeyim ya da istemeyeyim, bileyim ya da bilmeyeyim bu defterin tuhaf/yabancı ortaklığında, tuhaf soy- kütüğünde bağlandığım, yeniden bağlandığım başkasının adı üzerine yakıcı soru. Başkasının adı söz konusu oldu mu hissedilen bir kaygı ya da endişe vardır, hani şu gözlerim bağlı, edilgin biçimde teslim olduğum başkası söz konusu olunca, ben imzalasam da, başkası benden önce imzalamıştır ve benim imzamı önceden işaretlemiştir,üstüne işaret koymuştur, benim imzamı önceden kendine mal etmiştir, sanki ben bu durumda hep benim yerime de imzalayan başkasının adına imzalıyormuşum, tasdik imzası (contresigner) atıyormuşum ya da o bana tasdik imzası atıyormuş, benim kendi imzamı tasdik ediyormuş gibi, bağış ve bağışlama vuku bulmuş ya da bulmamış, ben hiç karar bile vermeden vuku bulmuş ve iptal edilmiş, çekip sürüklenmiş gibi.
İşte mucizelerehayran olan hayalperesti böyle bir olgunun tuhaflığı ve abartılı yanı büyüler, oysa hakikate düşkün biri bu kayıp çocuklara bir ana arar. Onu insan ruhunun değişmez yapısında ve bunu dışarıdan etkileyen değişken koşullarda arar ve bu ikisinde mutlaka bulur. Her zaman şifalı bitkilerin çiçek açtığı o bahçede zehirli baldıran otunun da büyüdüğünü görmek, bilgelik ve çılgınlığı, kötü huy ve erdemi aynı beşikte bir arada bulmak onu artık şaşırtmaz.¹
Ruh ve yürek demediğiniz için size nasıl da minnettarım! dedi ona. Zira Bâbil'deki sohbetlerde bu iki kelimeden başka kelime edilmiyor. Ne bir yüreğe ne de ruha sahip insanlar tarafından kaleme alınan kitaplarda yürek ve ruh kelimelerinden geçilmiyor.
Yunus Şimşek

Yunus Şimşek

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Felsefelogos  Sayı 75
Felsefelogos Sayı 75Felsefelogos
0/10 · 0 okunma
bugün, en sonunda bugün, her şey tamam ve çölde her yanda, buradan saatlerce ötelere kadar, çakallar olmayan yeli kokluyor, sonra yürüyüşe geçiyorlar, sabırlı bir tırısla, kendilerini bekleyen leş şölenine doğru.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.