Şu dar odanın katı yalnızlığında
Ve herşeyin çıplaklığında
Durup bir pencereyi deniyorum
Gizliliğin dışına çıkıyorum
Ağaçların, insanların
Şehrin. meydanların
kalabalığın herşeyin
İçimde yalnız ve yapraksız
Bir kavak ağacı büyüyor
Çıplak ve göge doğru
Ama küskün ama yalnız ama yapraksız ve uzun
Bir ağlama duvarı bu
Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında
Ve aklın dar yalnızlığında
Şehrin ve herşeyin
Ve kalabalığın yorgunluğunda
Saçların ve parmakların
Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında
Ve aynaların sığ görünümünde
Bunalıyorum
Adil Erdem Bayazıt