Orhan

Peki söyleyin, onu nasıl seviyorsunuz ? Ayak bastığı toprağı, ciğerlerine çektiği havayı, dokunduğu her şey, ağzından çıkan her kelimeyi seviyorum.
Reklam
Güzeller güzeli bir yüzün olsa bile, yüreğimde şeytanlık olduktan sonra, merak etme, o güzellik de bir anda çirkinleşiverir.
Yaşamda her şey görecedir. Yalnız umutsuz ölüm , kaygı verici belirsizliği ve iki yanlı kesinliğiyle bunun dışındadır. Sen onun elinden güzel bir düşüncenin, cömert güneşin yolladığı pırıl pırıl ışınların doldurduğu bir dakikacığı kurtarmaya savaşırken çıkagelir ölüm, ve sersemce; “ Hadi bakalım, gidiyoruz.” der

Reader Follow Recommendations

See All
Ne mutlu yüreği dostluk sevgisiyle yanıp tutuşana. Yalnız odur yalnızlığı daha az öldürücü , yaşamı da çekilir kılan
Başkaları için, sandıkları kişiyim ve öyle kalmak istiyorum
Reklam
İnsan! İnsandan daha salak bir varlık var mıdır yeryüzünde? Kim ilgilenir insanla? Ve hangi varlık insanoğlundan daha kuşku vericidir? Bu insan, kitap okuyan biri de olsa? Ne yani, herkes kitap okur. Sırf kitap okuyor diye, omuzlarından tutup duvara yaslanmak ve; “ Sakın kımıldama, gözlerine bakayım azıcık” mı demek gerekiyor?
Dediklerine göre çok şey bilmek tehlikeliymiş…. İnsan okudu mu, hayallere dalarmış.
Vaktinin yarısını kaldırımları arşınlamakla ya da sabah akşam kitap okumakla geçiyordu ki, o basit insanlar için ikisi birdi
Ben tek bir ülkeye inanıyorum. Bu tek ülkenin insanlarının dilleri ve dinleri değişik olabilir, mesela Amerika’da olduğu gibi… Ama bu ülkenin insanlarının birbirine düşmanca davranmasını hazmedemiyorum. Hele savaşlarını, asla.
Mahpusluk, yaşamın akmadığı, zamanın geçmediği, renklerin gözükmediği bir mekanda oturup kalmak olmalı. Beni rahatsız eden çıldırtan gürültüler ne önemliymiş meğer hayatımda.
Reklam
Düşün ki, insanlar bir yığın emek harcayarak kendilerine bir hayat biçimi kurmuşlar. Derken biri çıkıp isyan ediyor, böyle yaşanmaz diyor! Böyle yaşanmaz mı ? Biz bütün gücümüzü bu hayata harcadık, sen ne diyorsun ? Ve… vurun ona, hocaya, doğru yol gösterene! Bize engel olma! Oysa ki gerçek o insanlardadır. “ Böyle yaşanmaz “ diyen insanlarda. Hayatı daha iyiye götürecek olanlar, bu insanlardır.
İyi insanları hayattan kovanlara, doğru yolu gösterenlerden korkanlara çok rastladım. Bu tür insanlara iki tür davranış gösterirler. Ya önce, iyice adamın karşısında yer alarak her şekilde onu yok ederler ya da bir köpek gibi itaat ederek adamın karşısında sonsuz saygı gösterirler. Bu çok enderdir. Böyle iyi adamlardan hayatı öğrenmezler, onlara benzemeye çalışmazlar, beceremezler. Belki de istemezler.
Onun gözünde Tanrı güzel yüzlü, kocaman bir ihtiyar, dünyanın tek ve en akıllı sahibiydi. Fakat, yalnızca kötülüğü yenemiyordu. Ona göre insanın fazlalığından dolayı yetişemiyordu. Ama bir gün yetişeceğine ve kötülüğü yok edeceğine inanıyordu. “ Fakat şu İsa’yı bir türlü anlayamıyorum. Ne gereği var onun ? Evet, Tanrı var. Ya o kim oluyor ki ? Oğlu diyorlar, oğlu olsa ne olur ki ? Allah ölmedi ki!” derdi.
Şefkat yok! Ya aşk nedeniyle yok olacağız ya da aşk uğrunda savaşta ezilip gideceğiz? Sonuç aynı; yok olacağız.
Ateş nasıl ateş ile söndürülemiyorsa, kötülük de kötülük gücüyle ortadan kaldırılamaz.
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.